Page 226 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 226
RĠġ
Bölgesel kalkınma, merkezi yönetimin yukarıdan aĢağıya yaklaĢımı yerine, bölgesel yerel
aktörlerin katılımıyla sınırları çizilmiĢ ekonomik alanın, sanayileĢmesi ve sosyal yapısının
iyileĢtirilmesi olarak tanımlanmaktadır (Demiral, 2012). GeliĢmiĢlik düzeyi ne olursa olsun, bütün
ülkelerde bölgesel eĢitsizliklerin azaltılmasına yönelik politika önlemlerinin geliĢtirilmesi ve
uygulanması toplumsal bir gerekliliktir. Nitekim çoğu zaman, yüksek iĢsizlik oranı ve nisbi gelir
düĢüklüğü gibi temel ekonomik göstergelerle ortaya konulan bölgesel eĢitsizlikler, bir ülkenin farklı
bölgelerinde yaĢayan insanlar arasında derin bir yaĢam kalitesi farklılığının ortaya çıkmasına neden
olmaktadır (Çakmak,2006).
Bölgesel kalkınma politikaları 1990’lı yıllardan itibaren önemli bir değiĢim yaĢamaktadır.
Gerek uygulama gerekse mali açıdan yaĢanan sıkıntılar, merkezden yerele inememe ve bölgesel
politikaları yöneten bağımsız kurumların olmayıĢı, Türkiye’nin politika değiĢikliğine gitmesine neden
olan unsurlardandır. Bu değiĢimle birlikte; bölgesel rekabet edebilirlik, yerel ve bölgesel uzmanlaĢma,
giriĢimcilik, yenilikçilik, yerel kaynakların harekete geçirilmesi, rekabetçi üstünlükler ile ekonomik ve
sosyal uyum kavramları ortaya çıkmıĢtır (Kara,2008). Bu dönemde Türkiye-AB iliĢkilerinin adaylık
düzeyine gelmesi, Türkiye’nin AB’ye üyelik hususunda uyum sürecinin hızlandırılmak istenmesi de
ön plana çıkan etmenlerdendir.
Özellikle turizm kaynakları bakımından potansiyeli olan bir bölgenin kalkınmasının
sağlanmasında turizm kaynaklarından yararlanılması gerekmektedir (Prifti ve Zenelaj,2013:285).
Sürdürülebilir turizmin geliĢiminde temel felsefe; bölgedeki doğal kaynakların korunarak gelecek
nesillere aktarılmasıdır. ġüphesiz ki bir bölgedeki turistik potansiyelin kendiliğinden ortaya çıkması
beklenmemelidir. Bir takım maddi veya maddi olmayan destekler yardımıyla bu potansiyelin ortaya
çıkması sağlanabilir. Bu desteklerden kimi zaman kar amacı güden kuruluĢlar yararlanırken kimi
zaman kar amacı gütmeyen kamu kurum ve kuruluĢları kimi zaman da sivil toplum kuruluĢları
yararlanmaktadır.
Bu çalıĢmada Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki turizm değerlerinin ortaya çıkartılması ve
sürdürülebilirliğinin sağlanmasında turizmi destek projelerinin etkisi ve proje desteği sağlayan kurum
ve kuruluĢlar ile verilen destekler hakkında bilgilerin ortaya konması amaçlanmaktadır.
I. DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠ ĠÇĠN TURĠZMĠ DESTEKLEME PROJELERĠ
Bölgesel dengesizlik sorunuyla ortaya çıkan bölgesel kalkınmada yerinden yönetimlerin rolü
artmıĢtır. Yerel yönetimlerin yanında bölgesel kalkınma konusunda yeni kurumlaĢmalar da ortaya
çıkmıĢtır. Bunların arasında en önemlisi “Bölgesel Kalkınma Ajansları”dır (Eraydın, 2003: 137).
Kalkınma Ajansları 2011 yılında Kalkınma Bakanlığı olarak yeniden organize edilen Devlet Planlama
212
Bölgesel kalkınma, merkezi yönetimin yukarıdan aĢağıya yaklaĢımı yerine, bölgesel yerel
aktörlerin katılımıyla sınırları çizilmiĢ ekonomik alanın, sanayileĢmesi ve sosyal yapısının
iyileĢtirilmesi olarak tanımlanmaktadır (Demiral, 2012). GeliĢmiĢlik düzeyi ne olursa olsun, bütün
ülkelerde bölgesel eĢitsizliklerin azaltılmasına yönelik politika önlemlerinin geliĢtirilmesi ve
uygulanması toplumsal bir gerekliliktir. Nitekim çoğu zaman, yüksek iĢsizlik oranı ve nisbi gelir
düĢüklüğü gibi temel ekonomik göstergelerle ortaya konulan bölgesel eĢitsizlikler, bir ülkenin farklı
bölgelerinde yaĢayan insanlar arasında derin bir yaĢam kalitesi farklılığının ortaya çıkmasına neden
olmaktadır (Çakmak,2006).
Bölgesel kalkınma politikaları 1990’lı yıllardan itibaren önemli bir değiĢim yaĢamaktadır.
Gerek uygulama gerekse mali açıdan yaĢanan sıkıntılar, merkezden yerele inememe ve bölgesel
politikaları yöneten bağımsız kurumların olmayıĢı, Türkiye’nin politika değiĢikliğine gitmesine neden
olan unsurlardandır. Bu değiĢimle birlikte; bölgesel rekabet edebilirlik, yerel ve bölgesel uzmanlaĢma,
giriĢimcilik, yenilikçilik, yerel kaynakların harekete geçirilmesi, rekabetçi üstünlükler ile ekonomik ve
sosyal uyum kavramları ortaya çıkmıĢtır (Kara,2008). Bu dönemde Türkiye-AB iliĢkilerinin adaylık
düzeyine gelmesi, Türkiye’nin AB’ye üyelik hususunda uyum sürecinin hızlandırılmak istenmesi de
ön plana çıkan etmenlerdendir.
Özellikle turizm kaynakları bakımından potansiyeli olan bir bölgenin kalkınmasının
sağlanmasında turizm kaynaklarından yararlanılması gerekmektedir (Prifti ve Zenelaj,2013:285).
Sürdürülebilir turizmin geliĢiminde temel felsefe; bölgedeki doğal kaynakların korunarak gelecek
nesillere aktarılmasıdır. ġüphesiz ki bir bölgedeki turistik potansiyelin kendiliğinden ortaya çıkması
beklenmemelidir. Bir takım maddi veya maddi olmayan destekler yardımıyla bu potansiyelin ortaya
çıkması sağlanabilir. Bu desteklerden kimi zaman kar amacı güden kuruluĢlar yararlanırken kimi
zaman kar amacı gütmeyen kamu kurum ve kuruluĢları kimi zaman da sivil toplum kuruluĢları
yararlanmaktadır.
Bu çalıĢmada Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki turizm değerlerinin ortaya çıkartılması ve
sürdürülebilirliğinin sağlanmasında turizmi destek projelerinin etkisi ve proje desteği sağlayan kurum
ve kuruluĢlar ile verilen destekler hakkında bilgilerin ortaya konması amaçlanmaktadır.
I. DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠ ĠÇĠN TURĠZMĠ DESTEKLEME PROJELERĠ
Bölgesel dengesizlik sorunuyla ortaya çıkan bölgesel kalkınmada yerinden yönetimlerin rolü
artmıĢtır. Yerel yönetimlerin yanında bölgesel kalkınma konusunda yeni kurumlaĢmalar da ortaya
çıkmıĢtır. Bunların arasında en önemlisi “Bölgesel Kalkınma Ajansları”dır (Eraydın, 2003: 137).
Kalkınma Ajansları 2011 yılında Kalkınma Bakanlığı olarak yeniden organize edilen Devlet Planlama
212