Page 246 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 246
ucunda ortaya konulan raporların birleştiği ortak nokta; enerjiye ulaşım ve enerji ihtiyacı her insan
için doğal bir hak olmakla birlikte bu konuda yaşanan temel sorun temiz ve ucuz maliyetli enerji
üretimine yönelik yapılan çalışmaların yeterli sayıda olmamasıdır.
Enerji konusunda yapılan araştırmalara göre; halen dünyada tüketilen enerjinin büyük bölümü
fosil yakıt kaynaklarından karşılanmakta olup bu kaynaklar günden güne azalmaktadır. Yayınlanan
raporlar, endüstriyel faaliyetler sonucunda milyarlarca ton karbondioksit in ve milyonlarca ton kükürt
bileşenlerinin, kurşunun ve zehirli kimyasalların atmosfere salındığını göstermektedir. Fosil yakıtların
enerji kaynağı olarak kullanılması bu kaynaklara sahip olmayan ülkelerin yakıt konusunda dışa
bağımlı hale gelmesine ve ürettikleri ekonomik değerlerin enerji ithalatı nedeniyle dışarı aktarılmasına
neden olmaktadır. Bu durum enerji kaynakları açısından fakir olan ülkelerin ekonomik kalkınmayı
sağlamaları açısından sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır.
Turizm faaliyetlerini enerji kaynaklarının kullanımı açısından değerlendirdiğimizde ise;
günümüzde yaşanan turizm hareketliliklerinin ülkelerin ekonomilerine büyük katkılar sağlamasına
rağmen, turizm faaliyetlerinin yerine getirilmesinde kullanılan çeşitli fonksiyonların (ulaşım,
konaklama, ve ikramlar vb.) enerji tüketiminin artışına neden olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmalara
göre turizmin en önemli faaliyetlerinden olan konaklama sektörü işletme maliyetleri içinde enerji
maliyetleri ikinci büyük kalem olarak yer almaktadır. İstatistiki veriler her yıl gerçekleşen uluslararası
turizm hareketlerinin yüzde 50’den fazlası havayolu, yüzde 40’a yakını ise karayolu ile
gerçekleşmektedir. Bu bağlamda; küresel iklim değişikliklerine neden olan olumsuz etkilerin
başlarında gelen sera gazı salınımlarının artışında havayolu taşımacılığının payının oldukça fazla
olduğu belirtilmektedir.
Enerji ve enerji kullanımı konusunda yapılan tespitler doğrultusunda yenilenebilir enerji
kullanımı ve kaynaklarının geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmaların önemi her geçen gün
artmaktadır. Bahsi geçen kaynaklar, dünya genelinde ulaşılabilir ve sürdürülebilir olması nedeniyle
stratejik kaynaklar olarak da adlandırılmaktadır. Buna göre yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımının yaygınlaşması ve bu alanda yapılan yatırım sayısının artması için yapılan yatırımları
stratejik yatırımlar olarak değerlendirmek doğru bir yaklaşım olacaktır.
Bu bağlamda sunmuş olduğumuz bildiri; Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik
gerçekleşen yatırımları turizm hareketlerinin yoğunluklu olduğu iller ve enerji kaynakları açısından ele
almaya çalışmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; 2013 yılı Türkiye “Tesislerine Geliş İllere Göre
Dağılımı” verileri doğrultusunda toplam 37,8 milyon turist ziyareti gerçekleştiği, bu ziyaretlerin %
71,49’ unun (27,3 milyon turist) 6 ile (Antalya, İstanbul, Muğla, Aydın, İzmir ve Ankara), %
28,51’inin ise geriye kalan 75 ile gerçekleştiği görülmektedir. Buna mukabil bahsi geçen illerin
Türkiye nüfusunun % 39’unun (27,3 milyon kişi) barındığı iller olduğu ve bu itibar la turizm
hareketlerinin yoğun olarak yaşandığı 6 ilde toplam nüfusun yaklaşık 55 milyona ulaştığı
için doğal bir hak olmakla birlikte bu konuda yaşanan temel sorun temiz ve ucuz maliyetli enerji
üretimine yönelik yapılan çalışmaların yeterli sayıda olmamasıdır.
Enerji konusunda yapılan araştırmalara göre; halen dünyada tüketilen enerjinin büyük bölümü
fosil yakıt kaynaklarından karşılanmakta olup bu kaynaklar günden güne azalmaktadır. Yayınlanan
raporlar, endüstriyel faaliyetler sonucunda milyarlarca ton karbondioksit in ve milyonlarca ton kükürt
bileşenlerinin, kurşunun ve zehirli kimyasalların atmosfere salındığını göstermektedir. Fosil yakıtların
enerji kaynağı olarak kullanılması bu kaynaklara sahip olmayan ülkelerin yakıt konusunda dışa
bağımlı hale gelmesine ve ürettikleri ekonomik değerlerin enerji ithalatı nedeniyle dışarı aktarılmasına
neden olmaktadır. Bu durum enerji kaynakları açısından fakir olan ülkelerin ekonomik kalkınmayı
sağlamaları açısından sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır.
Turizm faaliyetlerini enerji kaynaklarının kullanımı açısından değerlendirdiğimizde ise;
günümüzde yaşanan turizm hareketliliklerinin ülkelerin ekonomilerine büyük katkılar sağlamasına
rağmen, turizm faaliyetlerinin yerine getirilmesinde kullanılan çeşitli fonksiyonların (ulaşım,
konaklama, ve ikramlar vb.) enerji tüketiminin artışına neden olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmalara
göre turizmin en önemli faaliyetlerinden olan konaklama sektörü işletme maliyetleri içinde enerji
maliyetleri ikinci büyük kalem olarak yer almaktadır. İstatistiki veriler her yıl gerçekleşen uluslararası
turizm hareketlerinin yüzde 50’den fazlası havayolu, yüzde 40’a yakını ise karayolu ile
gerçekleşmektedir. Bu bağlamda; küresel iklim değişikliklerine neden olan olumsuz etkilerin
başlarında gelen sera gazı salınımlarının artışında havayolu taşımacılığının payının oldukça fazla
olduğu belirtilmektedir.
Enerji ve enerji kullanımı konusunda yapılan tespitler doğrultusunda yenilenebilir enerji
kullanımı ve kaynaklarının geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmaların önemi her geçen gün
artmaktadır. Bahsi geçen kaynaklar, dünya genelinde ulaşılabilir ve sürdürülebilir olması nedeniyle
stratejik kaynaklar olarak da adlandırılmaktadır. Buna göre yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımının yaygınlaşması ve bu alanda yapılan yatırım sayısının artması için yapılan yatırımları
stratejik yatırımlar olarak değerlendirmek doğru bir yaklaşım olacaktır.
Bu bağlamda sunmuş olduğumuz bildiri; Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik
gerçekleşen yatırımları turizm hareketlerinin yoğunluklu olduğu iller ve enerji kaynakları açısından ele
almaya çalışmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; 2013 yılı Türkiye “Tesislerine Geliş İllere Göre
Dağılımı” verileri doğrultusunda toplam 37,8 milyon turist ziyareti gerçekleştiği, bu ziyaretlerin %
71,49’ unun (27,3 milyon turist) 6 ile (Antalya, İstanbul, Muğla, Aydın, İzmir ve Ankara), %
28,51’inin ise geriye kalan 75 ile gerçekleştiği görülmektedir. Buna mukabil bahsi geçen illerin
Türkiye nüfusunun % 39’unun (27,3 milyon kişi) barındığı iller olduğu ve bu itibar la turizm
hareketlerinin yoğun olarak yaşandığı 6 ilde toplam nüfusun yaklaşık 55 milyona ulaştığı