Page 293 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 293
Bu çalıĢma, jeoturizm adı altında yapılan değiĢik turizm türlerinin tanımlamalarının yapılarak
turizm sınıflandırmasına katkıda bulunmayı ve jeoturizmin sürdürülebilir bir turizm alanı olarak
(Newsome, 2006; Thomas, 2012) öneminin, bilinirliğinin ve çerçevesinin ortaya çıkarılmasını
amaçlamaktadır. Bu sayede, jeoturizm kavramının turizm terminolojisine ve litertürüne girmesinden
sonra, hangi turizm türlerinin jeoturizm kapsamına girdiğinin de belirlenmesi, konuyla ilgili kavram
karmaĢasının da ortadan kaldırılmasında yararlı olacaktır.
I. JEOTURİZM KAVRAMI
Jeoturizm yerbilimleri (coğrafya, jeoloji ve jeomorfoloji) ile ilgili özgün yapıları, arazileri ve
yer Ģekillerini yerel kültürel birikimler ile birlikte ele alarak tanıtmayı amaçlayan ve özellikle son
yıllarda Avrupa ve Amerika‟da yüksek pazarlama potansiyeline sahip olduğu öngörülen yeni bir
turizm alanıdır. Ekoturizm ve biyo-çeĢitlilik akademik literatürde ve turizm pazarlamasında uzun bir
geçmiĢe sahip olmakla beraber, jeoturizm ve bu kavramla bağlantılı olan jeosit, jeomorfosit, jeomiras,
jeoçeĢitlilik, jeokoruma ve jeotur kavramları turizm endüstrisinde son yirmi yıldır gündeme gelmeye
baĢlamıĢtır. Bu geliĢmede UNICEF‟in „jeoparklar‟ ve „jeolojik miras‟ konularına gösterdiği duyarlılık
ve ilgide önemli bir etken olmuĢtur. Bu bağlamda jeoturizm, seyahat edebilme olanakları olan ve çevre
sorunlarına duyarlı olan bireylerin, içerisinde yaĢadıkları yerkürenin jeolojik ve jeomorfolojik
oluĢumunu ve evrimini, bilimsel olduğu kadar, estetik yönleri ve yerel kültürel birikimleri ile birlikte
bütünsel olarak tanıma ve kavrama arzusundan kaynaklanan beklentilerini karĢılamaya yönelik olarak
geliĢtirilmekte olan bir turizm alanı olarak tanımlanabilir.
Jeoturizmi, katılım amacı ve kitlesi bakımından üç guruba ayırmak mümkündür. Bunlardan
birincisi tamamen bilimsel amaçla yapılan jeo turlardır. Bu turlara bilimsel çalıĢmalar amacıyla
katılanlar bulunmaktadır. Ġkinci gurupta yeryüzünün jeolojik oluĢumlarını ve ilginç yer Ģekillerini
merak eden bu konuda genel bilgi sahibi katılımcılar bulunmaktadır. Üçüncü gurupta ise turistik
amaçlı sadece farklı bir deneyim yaĢamak isteyen katılımcılar yer almaktadır.
Jeoturizm kavramının anlamına iliĢkin evrensel olarak kabul gören - jeoloji odaklı ve coğrafya
odaklı - olmak üzere iki farklı bakıĢ açısı bulunmaktadır. Jeoloji odaklı jeoturizm kavramına iliĢkin ilk
tanımlanma, Thomas Hose (1995) tarafından Ġngilterede yapılmıĢtır. Bu tanımlama daha sonraki
yıllarda Hose (1997, 2000), Joyce (2006) ve Dowling ve Newsome (2006, 2010) tarafından yeniden
ele alınarak geliĢtirilmiĢ ve kapsamı geniĢleĢtilmiĢtir. Örneğin Hose (2000) jeoturizmi jeolojik
oluĢumları görme ve anlama üzerine yapılan turizm olarak tanımlamıĢtır
Coğrafya odaklı sürdürülebilir turizm kavramı “National GeographicTraveler’ın” editörü ve
aynı zamanda “National Geographic Society‟nin” “turizm enstitisü” yöneticisi olan Jonathan
Tourtellot (1997) tarafından gündeme getirilmiĢtir. Tourlet (1997) bu kavramı “ziyaret edilen yerin
ortamsal, kültürel, estetik ve yerel halkın refah düzeyini de içine alacak bir Ģekilde, coğrafik
karakterini (bozulmaksızın) kalıcı kılan veya onu zenginleĢtiren turizm” olarak tanımlamaktadır. Bu
tanımlama özellikle son yıllarda önem kazanmaya baĢlayan „sürdürülebilir turizm‟ olgusunun ve
279
turizm sınıflandırmasına katkıda bulunmayı ve jeoturizmin sürdürülebilir bir turizm alanı olarak
(Newsome, 2006; Thomas, 2012) öneminin, bilinirliğinin ve çerçevesinin ortaya çıkarılmasını
amaçlamaktadır. Bu sayede, jeoturizm kavramının turizm terminolojisine ve litertürüne girmesinden
sonra, hangi turizm türlerinin jeoturizm kapsamına girdiğinin de belirlenmesi, konuyla ilgili kavram
karmaĢasının da ortadan kaldırılmasında yararlı olacaktır.
I. JEOTURİZM KAVRAMI
Jeoturizm yerbilimleri (coğrafya, jeoloji ve jeomorfoloji) ile ilgili özgün yapıları, arazileri ve
yer Ģekillerini yerel kültürel birikimler ile birlikte ele alarak tanıtmayı amaçlayan ve özellikle son
yıllarda Avrupa ve Amerika‟da yüksek pazarlama potansiyeline sahip olduğu öngörülen yeni bir
turizm alanıdır. Ekoturizm ve biyo-çeĢitlilik akademik literatürde ve turizm pazarlamasında uzun bir
geçmiĢe sahip olmakla beraber, jeoturizm ve bu kavramla bağlantılı olan jeosit, jeomorfosit, jeomiras,
jeoçeĢitlilik, jeokoruma ve jeotur kavramları turizm endüstrisinde son yirmi yıldır gündeme gelmeye
baĢlamıĢtır. Bu geliĢmede UNICEF‟in „jeoparklar‟ ve „jeolojik miras‟ konularına gösterdiği duyarlılık
ve ilgide önemli bir etken olmuĢtur. Bu bağlamda jeoturizm, seyahat edebilme olanakları olan ve çevre
sorunlarına duyarlı olan bireylerin, içerisinde yaĢadıkları yerkürenin jeolojik ve jeomorfolojik
oluĢumunu ve evrimini, bilimsel olduğu kadar, estetik yönleri ve yerel kültürel birikimleri ile birlikte
bütünsel olarak tanıma ve kavrama arzusundan kaynaklanan beklentilerini karĢılamaya yönelik olarak
geliĢtirilmekte olan bir turizm alanı olarak tanımlanabilir.
Jeoturizmi, katılım amacı ve kitlesi bakımından üç guruba ayırmak mümkündür. Bunlardan
birincisi tamamen bilimsel amaçla yapılan jeo turlardır. Bu turlara bilimsel çalıĢmalar amacıyla
katılanlar bulunmaktadır. Ġkinci gurupta yeryüzünün jeolojik oluĢumlarını ve ilginç yer Ģekillerini
merak eden bu konuda genel bilgi sahibi katılımcılar bulunmaktadır. Üçüncü gurupta ise turistik
amaçlı sadece farklı bir deneyim yaĢamak isteyen katılımcılar yer almaktadır.
Jeoturizm kavramının anlamına iliĢkin evrensel olarak kabul gören - jeoloji odaklı ve coğrafya
odaklı - olmak üzere iki farklı bakıĢ açısı bulunmaktadır. Jeoloji odaklı jeoturizm kavramına iliĢkin ilk
tanımlanma, Thomas Hose (1995) tarafından Ġngilterede yapılmıĢtır. Bu tanımlama daha sonraki
yıllarda Hose (1997, 2000), Joyce (2006) ve Dowling ve Newsome (2006, 2010) tarafından yeniden
ele alınarak geliĢtirilmiĢ ve kapsamı geniĢleĢtilmiĢtir. Örneğin Hose (2000) jeoturizmi jeolojik
oluĢumları görme ve anlama üzerine yapılan turizm olarak tanımlamıĢtır
Coğrafya odaklı sürdürülebilir turizm kavramı “National GeographicTraveler’ın” editörü ve
aynı zamanda “National Geographic Society‟nin” “turizm enstitisü” yöneticisi olan Jonathan
Tourtellot (1997) tarafından gündeme getirilmiĢtir. Tourlet (1997) bu kavramı “ziyaret edilen yerin
ortamsal, kültürel, estetik ve yerel halkın refah düzeyini de içine alacak bir Ģekilde, coğrafik
karakterini (bozulmaksızın) kalıcı kılan veya onu zenginleĢtiren turizm” olarak tanımlamaktadır. Bu
tanımlama özellikle son yıllarda önem kazanmaya baĢlayan „sürdürülebilir turizm‟ olgusunun ve
279