Page 70 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 70
ilen uzun dalgalı radyasyona karşı ise, biriken sera gazları nedeniyle daha az geçirgen olması
sonucunda, yere yakın kısımların beklenenden daha fazla ısınması olayına atmosferin sera etkisi
denilmektedir (Öztürk, 2002: 53). İnsanlar farkında olmadan atmosfere radyoaktif maddeler
uygulamakta ve bu maddelerin bazıları dünyayı soğuturken çoğunluğu ısınma etkisi yaratmaktadır. Bu
etkilerin tamamı henüz tam olarak idrak edilmese de küresel ısınmaya sebep olduğu açıkça ortadadır
(Warrick ve Oerlemans, 1991:258).
Doğadaki canlılar uzun bir süreç içinde değişen iklim şartlarına uyum sağlayabilmektedirler.
Ancak, hızlı iklim değişiklikleri ve hidrolojik döngüde meydana gelen değişiklikler, birçok bitki ve
hayvan türünün yok olmasına, ekosistem dengesinin bozulmasına ve sosyo-ekonomik yaşam
koşullarının kötüleşmesine yol açmaktadır. İklim değişikliği sonucu, kara ve deniz buzullarının
erimesi, kar ve buz örtüsünün alansal daralması, deniz seviyesinin yükselmesi, iklim kuşaklarının yer
değiştirmesi, yüksek sıcaklıklara bağlı salgın hastalıkların ve zararlıların artması, sel baskınları,
kuraklık, kıtlık ve göç gibi, dünya ölçeğinde sosyo-ekonomik sektörleri, ekolojik sistemleri ve insan
yaşamını doğrudan etkileyecek önemli değişikliklerin oluşması beklenmektedir.
Küresel iklim sisteminde hızlı ve şiddetli değişimler, turizm ve rekreasyon imkanlarının
sınırlanması sonucu sektörü olumsuz etkilemektedir. Kitle turizminin yanı sıra pek çok alternatif
turizm türü de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden nasibini almaktadır. Temeli kış yağışları ve
kara bağlı olarak kayak sporuna dayanan kış turizmi de bu zararlardan oldukça etkilenmektedir.
Günümüzde dünya nüfusu giderek artış göstermektedir. Sosyo-ekonomik refahın
yükselmesiyle birlikte yaşam koşulları iyileşmekte, insanlar değişim ve gelişim göstermektedirler.
Artan eğitim ve haberleşme olanaklarının sonucu olarak insan ve gurup davranışları farklılaşmakta ve
nüfusun yaş bakımından yapısı farklı bir görünüm kazanmaktadır. Bu değişen faktörlerin bir sonucu
olarak turizme duyulan ilgi de giderek artmaktadır (Akat, 2000: 39). Turizm sektöründe tüketiciler
ürünün üretildiği yere gitmek zorundadır. Bu durum, turistik etkinliklerin gerçekleştiği alanda yerel
halk ve doğal çevre üzerinde önemli etkilere yol açmaktadır. Ayrıca bu faaliyetlerin mevsimsel özellik
göstermesi turizm ve çevre etkileşiminin belli dönemlerde daha yoğun olarak yaşanmasına neden
olmaktadır (Demir ve Çevirgen, 2006:133). İklim özellikleri turizm sezonunun uzunluğunu ve
kalitesini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Turizm işletmeleri genellikle yüksek kaliteli doğal
çevre üzerinde kurulmaktadır. Turistik bir destinasyonun iklim şartlarını değerlendirirken nem oranı,
sıcaklık, yağış miktarı ve türü, istikrarlı güneşli günlerinin sayısı, güneş ışınlarının şiddeti, havanın
bileşimi ile hava hareketleri bakımından gösterdiği özellikler dikkate alınır. Özellikle tatil ve dinlenme
turizmi açısından istenen iklim özellikleri bol güneş, az yağış, nem oranın düşük, istikrarlı ısı ile hava
akımlarının sert olmamasıdır (Zengin, 2006: 55). Günümüzde yaşadığımız olaylar göstermiştir ki
iklim değişimi turizm için uzak bir gelecekte yaşanacak bir olay değildir. Daha şimdiden en popüler
olan iki tatil türü (plaj turizmi ve kış sporları) etkilenmeye başlamıştır. Sahil tesislerinde yaşanan
yoğun fırtınadan dolayı oluşan erozyon, yosunlaşma, denizanaların istilası normal deniz sıcaklığın
56
sonucunda, yere yakın kısımların beklenenden daha fazla ısınması olayına atmosferin sera etkisi
denilmektedir (Öztürk, 2002: 53). İnsanlar farkında olmadan atmosfere radyoaktif maddeler
uygulamakta ve bu maddelerin bazıları dünyayı soğuturken çoğunluğu ısınma etkisi yaratmaktadır. Bu
etkilerin tamamı henüz tam olarak idrak edilmese de küresel ısınmaya sebep olduğu açıkça ortadadır
(Warrick ve Oerlemans, 1991:258).
Doğadaki canlılar uzun bir süreç içinde değişen iklim şartlarına uyum sağlayabilmektedirler.
Ancak, hızlı iklim değişiklikleri ve hidrolojik döngüde meydana gelen değişiklikler, birçok bitki ve
hayvan türünün yok olmasına, ekosistem dengesinin bozulmasına ve sosyo-ekonomik yaşam
koşullarının kötüleşmesine yol açmaktadır. İklim değişikliği sonucu, kara ve deniz buzullarının
erimesi, kar ve buz örtüsünün alansal daralması, deniz seviyesinin yükselmesi, iklim kuşaklarının yer
değiştirmesi, yüksek sıcaklıklara bağlı salgın hastalıkların ve zararlıların artması, sel baskınları,
kuraklık, kıtlık ve göç gibi, dünya ölçeğinde sosyo-ekonomik sektörleri, ekolojik sistemleri ve insan
yaşamını doğrudan etkileyecek önemli değişikliklerin oluşması beklenmektedir.
Küresel iklim sisteminde hızlı ve şiddetli değişimler, turizm ve rekreasyon imkanlarının
sınırlanması sonucu sektörü olumsuz etkilemektedir. Kitle turizminin yanı sıra pek çok alternatif
turizm türü de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden nasibini almaktadır. Temeli kış yağışları ve
kara bağlı olarak kayak sporuna dayanan kış turizmi de bu zararlardan oldukça etkilenmektedir.
Günümüzde dünya nüfusu giderek artış göstermektedir. Sosyo-ekonomik refahın
yükselmesiyle birlikte yaşam koşulları iyileşmekte, insanlar değişim ve gelişim göstermektedirler.
Artan eğitim ve haberleşme olanaklarının sonucu olarak insan ve gurup davranışları farklılaşmakta ve
nüfusun yaş bakımından yapısı farklı bir görünüm kazanmaktadır. Bu değişen faktörlerin bir sonucu
olarak turizme duyulan ilgi de giderek artmaktadır (Akat, 2000: 39). Turizm sektöründe tüketiciler
ürünün üretildiği yere gitmek zorundadır. Bu durum, turistik etkinliklerin gerçekleştiği alanda yerel
halk ve doğal çevre üzerinde önemli etkilere yol açmaktadır. Ayrıca bu faaliyetlerin mevsimsel özellik
göstermesi turizm ve çevre etkileşiminin belli dönemlerde daha yoğun olarak yaşanmasına neden
olmaktadır (Demir ve Çevirgen, 2006:133). İklim özellikleri turizm sezonunun uzunluğunu ve
kalitesini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Turizm işletmeleri genellikle yüksek kaliteli doğal
çevre üzerinde kurulmaktadır. Turistik bir destinasyonun iklim şartlarını değerlendirirken nem oranı,
sıcaklık, yağış miktarı ve türü, istikrarlı güneşli günlerinin sayısı, güneş ışınlarının şiddeti, havanın
bileşimi ile hava hareketleri bakımından gösterdiği özellikler dikkate alınır. Özellikle tatil ve dinlenme
turizmi açısından istenen iklim özellikleri bol güneş, az yağış, nem oranın düşük, istikrarlı ısı ile hava
akımlarının sert olmamasıdır (Zengin, 2006: 55). Günümüzde yaşadığımız olaylar göstermiştir ki
iklim değişimi turizm için uzak bir gelecekte yaşanacak bir olay değildir. Daha şimdiden en popüler
olan iki tatil türü (plaj turizmi ve kış sporları) etkilenmeye başlamıştır. Sahil tesislerinde yaşanan
yoğun fırtınadan dolayı oluşan erozyon, yosunlaşma, denizanaların istilası normal deniz sıcaklığın
56