Page 137 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 137
RİŞ

Özellikle 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren turizm, bilhassa gelişmekte olan ve az
gelişmiş ülkelerde en önemli kalkınma seçenekleri arasında gösterilmektedir. 2000 yılında 677 milyon
kişi olan uluslararası turizm hareketlerinin, 2010 yılında 949 milyon kişiye ulaşmış ve 2020 yılında 1.6
milyar kişiye ulaşması tahmin edilmektedir (UNWTO, 2013). Bu gelişimle paralel olarak turizm,
sürdürülebilir kalkınmanın başarılması için fırsat oluşturabilecek özgün özelliklere sahiptir. Şöyle ki,
turizm sektörünün tekstil, madencilik, ormancılık vb. sektörlere nispeten çevresel ve yenilenebilir
seçenekler sağladığı ve bedelsiz olarak bulunan doğal (deniz, kum, güneş, doğal yaşam), tarihi ve
sosyo-kültürel kaynak değerlerinin nispeten az gelişmiş ülkelerde çok sayıda bulunması turizmin
sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmedeki rolünü ortaya koymaktadır (Speier, 2005:2).

Turizmin gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde istihdamın artırılması, döviz gelirlerinin
maksimize edilmesi, fakirliğin azaltılması, vergi gelirlerinin artırılması, ödemeler dengesi üzerindeki
olumlu etkiler, diğer sektörleri harekete geçirmesi ve kişi başına düşen gelirlerin dolayısıyla yerel
halkın yaşam standartların yükselmesi gibi bölgesel ekonomiye katkı sağlayan birçok faydası
bulunmaktadır. Ayrıca turizmin bölge ekonomisinin güçlenmesi, yerel halkın kullanımına açık
rekreasyon alanlarının artması, yerel halkın özgüven, nezaket ve karşılıklı güven duygularının ve
halkın genel yaşam kalitesinin yükselmesine katkı sağladığı savunulmaktadır (Tosun, 2002: 245;
Goodwin,1998:2; Aspinall, 2006: 1; Bahar ve Kozak, 2010:155-170).

Yukarıda bahsedilen olumlu etkilere rağmen turizm kaynaklı ekonomik, sosyo-kültürel ve
çevresel bazı problemler bulunmaktadır. Trafik, kalabalıklaşma, mimari kirlenme, fiziksel taşıma
kapasitesi sınırlarının aşılması, katı atıklar, hassas alanlarda yapılaşma, erozyon, emisyon ve sera gazı
oluşumu, aşırı avlanma vb. doğal çevreye zarar veren faaliyetler turizm alanlarındaki çevresel tahribatı
artırmaktadır. Turizmin neden olduğu sosyo-kültürel olumsuzluklar arasında ise snobizm, fuhuş, dil
uyuşmazlıkları, cinayet ve hırsızlık gibi adi suçların artışı, kültürel değerlerin metalaşması, aile içi
ilişiklerin olumsuz etkilenmesi, kültürel etkileşim nedeniyle oluşan kimlik bunalımı sayılabilir.
Fiyatların artması, enflasyon, sızıntılar, yüksek ithalat maliyetleri, yerel halkın ekonomi yönetim ve
planlama süreçlerinde etkin rol oynayamaması, fırsat maliyetleri turizmin sebep olduğu ekonomik
olumsuzluklar arasında gösterilebilir (Lie, 2003; Sirakaya ve Choi: 2006: 1274; Tonquey,Therrinen ve
Rajaonsen,2011; Reilly,2008; Sharpley,2006:103-123-132; Bal, 1995).

Turizm kaynaklı ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel olumsuzlukların en aza indirilmesi,
tahribatın boyutların ne derecede olduğu ve giderilmesi için hangi stratejilerin hayata geçirilmesi
gerektiği, turizmden elde edilen ekonomik kazanca nispeten, sosyo-kültürel ve ekolojik tahribatın
boyutlarının önemli bir seviyeye ulaşması, sürdürülebilir kalkınma ile paralel olarak sürdürülebilir
turizm seçeneklerinin gelişmesini sağlamıştır. Sürdürülebilir turizm gelişimi sosyal, ekonomik ve
çevresel hedeflerin uzun vadeli bir planlama ile tüm paydaşların görüşlerine başvurarak belirlenmesini

123
   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142