Page 322 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 322
Araştırmanın ikinci kısmında Seferihisar’da yaşayan gençlerin sürdürülebilir kalkınma ve
çevre algıları tespit edilmeye yönelik sorulan sorularla bu konulardaki algı düzeyleri belirlenmeye
çalışılmıştır. Buna göre;
1. “Çevresel Sorunlar” başlığı altındaki çevre sorunlarıyla ilgili bilgi düzeyleri ortalamanın
altında çıkmıştır. Ortalaması 3 ve üzeri olan “hava kirliliği” ve “kirlilik” sorunları en çok
bilinen çevresel sorunlar olarak ortaya çıkmıştır.
2. “Çevre Mevzuatı, Politika ve Standartlar” başlığı altında bulunan mevzuat, politika ve
standartlarla ilgili bilgi düzeylerinin 2’den daha düşük bir ortalamaya sahip olduğu
belirlenmiştir.
3. “Çevresel Araçlar, Teknolojiler ve Yaklaşımlar” başlığı altında verilen terim ve bilgilerle ilgili
bilgi düzeylerinin ortalamanın altında olduğu tespit edilmiştir. En yüksek ortalamayı 2,28
ortalama ile “atıkların azaltılması” yaklaşımı değerlenmiştir.
4. “Sürdürülebilir Gelişim” başlığı altında ise en yüksek ortalama değerini 2,20 ile “sosyal
sorumluluk” maddesi almıştır. Bu başlık altındaki ikinci yüksek bilgi düzeyi ortalaması ise
2,16 ortalama ile “nüfus artışı” maddesinde ortaya çıkmıştır.
5. “Sürdürülebilir Gelişimin Önemi” başlığı altında bu gelişimin kimler için önemli olduğuyla
ilgili önermeler verilmiştir. En yüksek ortalama 2,18 ile “gelecek nesillere miras olarak”
ifadesinde ortaya çıkmıştır. Bunu sırasıyla 2,02 değeri ile “kişisel olarak”, 1,85 değeri ile
“ülkesel olarak” ve 1,75 değeri ile “dünya çapında” önermeleri izlemiştir.
Genel olarak bir değerlendirme yapıldığında örneklemi kapsayan genç nüfusun çevresel
sorunlarla ve bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik yapılan antlaşmalar, politikalar ve standartlarla
ilgili bilgilerinin çok düşük düzeyde olduğu bulgusu ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra yine aynı
şekilde çevresel sorunların giderilmesi için kullanılan yaklaşımlar, araçlar ve teknoloji ile ilgili
bilgilerin de düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Sürdürülebilir gelişim ile ilgili düşük bilgi ve algı
düzeyleri bunun önemini de tam olarak kavrayamadıkları sonucuyla desteklenmektedir.
SONUÇ
Gerek akademik çalışmalar, gerek sektörel literatürde ‘turizmin’ temellerinin doğal ve kültürel
değerler olduğu sıklıkla görülmektedir. Doğayı ve turizmi bütünleştiren projeler yaratma güdüsü
çevreci ve sürdürülebilir bir yaklaşım sergilemeyi hedefleyen çevrelerce yoğun olarak
dillendirilmektedir. Ayrıca, performans ölçüleri, vatandaş katılımını sağlayıcı mekanizmalar ve sürekli
stratejik değerlendirmeler, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında hayati önemi olan araçlar olarak
vurgulanmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ve çevre hususunda bu ve benzeri birçok görüş yaygın
şekilde sunulmaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı ve gelecek nesillere taşınması gerekliliği de bu
konudaki literatürde farklılık yaratacak bir diğer boyuttur. Bu amaçla yürütülen bu çalışmada,
sürdürülebilir bir doğa, yavaş şehirler, koruma alanları, çevre dostu planlamalar, çölleşme,
308
çevre algıları tespit edilmeye yönelik sorulan sorularla bu konulardaki algı düzeyleri belirlenmeye
çalışılmıştır. Buna göre;
1. “Çevresel Sorunlar” başlığı altındaki çevre sorunlarıyla ilgili bilgi düzeyleri ortalamanın
altında çıkmıştır. Ortalaması 3 ve üzeri olan “hava kirliliği” ve “kirlilik” sorunları en çok
bilinen çevresel sorunlar olarak ortaya çıkmıştır.
2. “Çevre Mevzuatı, Politika ve Standartlar” başlığı altında bulunan mevzuat, politika ve
standartlarla ilgili bilgi düzeylerinin 2’den daha düşük bir ortalamaya sahip olduğu
belirlenmiştir.
3. “Çevresel Araçlar, Teknolojiler ve Yaklaşımlar” başlığı altında verilen terim ve bilgilerle ilgili
bilgi düzeylerinin ortalamanın altında olduğu tespit edilmiştir. En yüksek ortalamayı 2,28
ortalama ile “atıkların azaltılması” yaklaşımı değerlenmiştir.
4. “Sürdürülebilir Gelişim” başlığı altında ise en yüksek ortalama değerini 2,20 ile “sosyal
sorumluluk” maddesi almıştır. Bu başlık altındaki ikinci yüksek bilgi düzeyi ortalaması ise
2,16 ortalama ile “nüfus artışı” maddesinde ortaya çıkmıştır.
5. “Sürdürülebilir Gelişimin Önemi” başlığı altında bu gelişimin kimler için önemli olduğuyla
ilgili önermeler verilmiştir. En yüksek ortalama 2,18 ile “gelecek nesillere miras olarak”
ifadesinde ortaya çıkmıştır. Bunu sırasıyla 2,02 değeri ile “kişisel olarak”, 1,85 değeri ile
“ülkesel olarak” ve 1,75 değeri ile “dünya çapında” önermeleri izlemiştir.
Genel olarak bir değerlendirme yapıldığında örneklemi kapsayan genç nüfusun çevresel
sorunlarla ve bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik yapılan antlaşmalar, politikalar ve standartlarla
ilgili bilgilerinin çok düşük düzeyde olduğu bulgusu ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra yine aynı
şekilde çevresel sorunların giderilmesi için kullanılan yaklaşımlar, araçlar ve teknoloji ile ilgili
bilgilerin de düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Sürdürülebilir gelişim ile ilgili düşük bilgi ve algı
düzeyleri bunun önemini de tam olarak kavrayamadıkları sonucuyla desteklenmektedir.
SONUÇ
Gerek akademik çalışmalar, gerek sektörel literatürde ‘turizmin’ temellerinin doğal ve kültürel
değerler olduğu sıklıkla görülmektedir. Doğayı ve turizmi bütünleştiren projeler yaratma güdüsü
çevreci ve sürdürülebilir bir yaklaşım sergilemeyi hedefleyen çevrelerce yoğun olarak
dillendirilmektedir. Ayrıca, performans ölçüleri, vatandaş katılımını sağlayıcı mekanizmalar ve sürekli
stratejik değerlendirmeler, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında hayati önemi olan araçlar olarak
vurgulanmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ve çevre hususunda bu ve benzeri birçok görüş yaygın
şekilde sunulmaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı ve gelecek nesillere taşınması gerekliliği de bu
konudaki literatürde farklılık yaratacak bir diğer boyuttur. Bu amaçla yürütülen bu çalışmada,
sürdürülebilir bir doğa, yavaş şehirler, koruma alanları, çevre dostu planlamalar, çölleşme,
308