Page 704 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 704
RĠġ

Turizm olayının özünde insan vardır. Ġnsanlar yaĢadıkları veya seyahat ettikleri yerlerin gerek
sosyal çevresi gerekse doğal çevresi olumlu veya olumsuz etkilemektedirler. Bilim insanları bu olumsuz
etkilerin azaltılması, olumlu etkilerin artırılması için araĢtırmalar yapmaktadırlar. Turizm olayının
olumlu ekonomik etkileri ve oluĢan sert rekabet ortamı çoğu zaman sosyo-kültürel ve doğal çevre
üzerinde oluĢan yıpratıcı ve yok edici etkilerin görmezden gelinmesine neden olmaktadır. Özellikle
geliĢmekte olan ülkelerdeki ekonomik dar boğazlar bu durumun ortaya çıkmasında önemli bir etki
olarak gösterilebilir. Türkiye’de bu kapsamda değerlendirilmektedir. Ülkeler dünya turizm
endüstrisinden aldığı payı artırabilmek için daha fazla arz oluĢturma çabası içerisine girmektedir. Bu
durum yeni turizm türlerinin oluĢmasına ve yeni varıĢ noktalarının turistlerin hizmetine sunulmasına
neden olmaktadır.

1990’lı yıllara kadar birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de turizm olayı kıyı turizmi ile
anlamlandırılmaktaydı. 1990’dan sonra turizmin tüm yıla yayılması hedefiyle, alternatif turizm
kapsamında değerlendirilen turizm türleri Türkiye’de de değerlendirilme düĢüncesiyle ulusal turizm
stratejilerinde yer bulduğu görülmektedir (VI. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 1990-1994; 7. BeĢ Yıllık
Kalkınma Planı 1996-2000). Bu kapsamda turizmin çeĢitlendirilmesi, tüm yıla ve ülke sathında
yaygınlaĢtırılması, değiĢik yörelerin mevcut turizm potansiyelinin geliĢtirilerek harekete geçirilmesi
yönünde çalıĢmalar baĢlatılmıĢtır. Bunlardan biride yaylaların turizme kazandırılması amacı ile 1990
yılında T.C. Turizm Bakanlığı tarafından baĢlatılan "Yayla Turizmi Projesi” dir. Bu kapsamda
Türkiye’de 26 yayla turizm merkezi ilan edilmiĢtir.

Geçen 25 yıllık süre içerisinde yaylalarda turizm hareketliliğinin arttığını söylemek
mümkündür. Olumlu ekonomik etkilerinin olduğu da söylenebilir. Ancak doğal çevre ve sosyo-kültürel
yapı üzerinde ortaya çıkan olumsuz etkilerin önlenmesi ile ilgili yeterli önlemlerin alınmadığı
gözlemlenmektedir. Bu çalıĢmada turizm hareketliliğinin çevre üzerine etkileri Kazıkbeli Yaylası
özelinde ortaya konulmaktadır. AraĢtırma Kazıkbeli Yaylası özelinde yapılmakta ise de, sonuçları
itibariyle turizme yeni açılacak ve benzer olumsuz çevresel etkilerle karĢı karĢıya olan yaylalara örnek
teĢkil etmesi açısından, yaygın etki göstereceği öngörülmektedir.

I. ALAN YAZIN
A. Sürdürülebilir Turizm GeliĢimi
Dünyadaki hızlı nüfus artıĢı, ekonomik büyümeyi gerçekleĢtirmek için doğal kaynakların ve
çevrenin bilinçsizce ve aĢırı Ģekilde kullanılması, insan hayatı için vazgeçilmez olan, su, hava, toprağı
bilinçsiz kullanımına bağlı olarak kirletilmesi, insanlığın sağlıklı bir geleceğe sahip olması konusunda
kaygıların artmasına neden olmuĢtur. Bu durum yakın bir gelecekte karĢılaĢması olası çevresel
felaketini önlemek için insanları harekete geçirmiĢ ve sürdürülebilir kalkınma kavramı gündeme
gelmiĢtir (Sarkım 2009). Sürdürülebilir kalkınma kavramı ilk olarak 1987 yılında, BirleĢmiĢ Milletler,
Brundtland Raporu olarak bilinen “Ortak Geleceğimiz” adlı raporla gündeme gelmiĢtir. Raporda
sürdürülebilir kalkınma "Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuĢakların olanaklarından ödün vermeden

690
   699   700   701   702   703   704   705   706   707   708   709