Page 723 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 723
UÇ
Korunan alanların sahip olduğu değerlerin sürdürebilirliğinin sağlanması dünyanın geleceği
açısından oldukça önemlidir. Bu kapsamda sürdürebilir kaynak kullanımını sağlayan, doğal ve kültürel
değerleri korumakla birlikte yörenin sosyo-ekonomik yapısını da geliştiren ekoturizm, korunan alanlar
için oldukça önemli bir aktivitedir. Ekoturizmin her ne kadar çevre dostu hedeflere sahip olsa da doğru
yönetilmediğinde olumsuz etkileri olabilir. Zaten en hassas, nadir ve çoğu zaman savunmasız çevresel
ve kültürel değerlerin var olduğu yerlerde yapılabilecek ekoturizmin olumsuz çevresel etkiler
konusunda büyük bir tehdit de oluşturabileceğini söylemek mümkündür
(http://tursab.org.tr/dosya/1023/02nieko_1023_1889046.pdf). Bu kapsamda ele alınması gereken
hususlar aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır;
Turizmin çeşitlendirilmesi amacıyla yapılan çalışmaların, turizm endüstrilerinin kar
maksimizasyonunun değil, öncelikle doğal yaşamın sürdürülebilirliliği bağlamında
yapılması gerekmektedir,
Sürdürülebilir ekoturizm, turizm kaynağı çevresindeki ve içindeki sınırları oluşturabilmek için
kriterler ortaya koymalıdır. Bu kriterler ekoturizm merkezini rezerve edilmiş alanlara, düşük ya da
orta derecede etkilenen zonlara bölecek şekilde düzenlenmelidir. Bu kriterlere kesinlikle tüm
taraflarca uyulmalıdır (http://tursab.org.tr/dosya/1023/02nieko_1023_1889046.pdf),
Ekoturizm yapılacak alanda yörenin genel temizliğinin sağlanmalı ve fazla kalabalık olmaması,
mimari dizaynı ve peyzajının çekici olması, ekosistemin çekiciliğini sağlayan flora ve faunanın
korunması sağlanmalıdır,
Ekoturizm etkinliği alanın ve biyoçeşitliliğin imkân verdiği zaman dilimlerinde (yaban hayatı
izleme, foto safari) yapılmalıdır,
Ekoturizm yapılan yöredeki tarihsel mimariye ve doğaya uygun yapılanmalar başlangıçta
korunmaktadır. Fakat ekoturizmden gelir sağlanmasıyla daha fazla dinlenme tesisleri, alt yapı
gereksinimi ortaya çıkarmaktadır. Daha fazla ziyaretçi ise doğanın da fazla kullanılmasına neden
olmaktadır. Böylece tarihsel kültürel yapı ve doğa tahribi başlamaktadır,
Ekoturizm etkinlikleri bir alanı cazip hale getirirken o alana olan baskıyı da beraberinde
getirmektedir. Ekoturizmin temel amaçlarından olan doğal kaynakların korunması prensibi bu
noktada kavram ile çelişkiye düşmektedir,
Doğa temeline dayanan alternatif turizm türlerinin (ekoturizm, yayla turizmi, rafting, agro-turizm,
dağ turizmi vb.) geliştirilmesi ile ilgili olarak, buna uygun bölgelerin seçiminin yanı sıra, bu
bölgede yaşayan halkın eğitilmesi ve turizm bilincinin yerleştirilmesi çok önemlidir,
Ekoturizmin ağırlıklı olarak yapıldığı korunan alan statüsü olan yerlerin ortak bir yönetim altında
birleştirilmesi, ekoturizmin planlanmasında, uygulanmasında ve denetiminde yarar sağlayacak,
olumsuzlukları en aza indirecektir,
709
Korunan alanların sahip olduğu değerlerin sürdürebilirliğinin sağlanması dünyanın geleceği
açısından oldukça önemlidir. Bu kapsamda sürdürebilir kaynak kullanımını sağlayan, doğal ve kültürel
değerleri korumakla birlikte yörenin sosyo-ekonomik yapısını da geliştiren ekoturizm, korunan alanlar
için oldukça önemli bir aktivitedir. Ekoturizmin her ne kadar çevre dostu hedeflere sahip olsa da doğru
yönetilmediğinde olumsuz etkileri olabilir. Zaten en hassas, nadir ve çoğu zaman savunmasız çevresel
ve kültürel değerlerin var olduğu yerlerde yapılabilecek ekoturizmin olumsuz çevresel etkiler
konusunda büyük bir tehdit de oluşturabileceğini söylemek mümkündür
(http://tursab.org.tr/dosya/1023/02nieko_1023_1889046.pdf). Bu kapsamda ele alınması gereken
hususlar aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır;
Turizmin çeşitlendirilmesi amacıyla yapılan çalışmaların, turizm endüstrilerinin kar
maksimizasyonunun değil, öncelikle doğal yaşamın sürdürülebilirliliği bağlamında
yapılması gerekmektedir,
Sürdürülebilir ekoturizm, turizm kaynağı çevresindeki ve içindeki sınırları oluşturabilmek için
kriterler ortaya koymalıdır. Bu kriterler ekoturizm merkezini rezerve edilmiş alanlara, düşük ya da
orta derecede etkilenen zonlara bölecek şekilde düzenlenmelidir. Bu kriterlere kesinlikle tüm
taraflarca uyulmalıdır (http://tursab.org.tr/dosya/1023/02nieko_1023_1889046.pdf),
Ekoturizm yapılacak alanda yörenin genel temizliğinin sağlanmalı ve fazla kalabalık olmaması,
mimari dizaynı ve peyzajının çekici olması, ekosistemin çekiciliğini sağlayan flora ve faunanın
korunması sağlanmalıdır,
Ekoturizm etkinliği alanın ve biyoçeşitliliğin imkân verdiği zaman dilimlerinde (yaban hayatı
izleme, foto safari) yapılmalıdır,
Ekoturizm yapılan yöredeki tarihsel mimariye ve doğaya uygun yapılanmalar başlangıçta
korunmaktadır. Fakat ekoturizmden gelir sağlanmasıyla daha fazla dinlenme tesisleri, alt yapı
gereksinimi ortaya çıkarmaktadır. Daha fazla ziyaretçi ise doğanın da fazla kullanılmasına neden
olmaktadır. Böylece tarihsel kültürel yapı ve doğa tahribi başlamaktadır,
Ekoturizm etkinlikleri bir alanı cazip hale getirirken o alana olan baskıyı da beraberinde
getirmektedir. Ekoturizmin temel amaçlarından olan doğal kaynakların korunması prensibi bu
noktada kavram ile çelişkiye düşmektedir,
Doğa temeline dayanan alternatif turizm türlerinin (ekoturizm, yayla turizmi, rafting, agro-turizm,
dağ turizmi vb.) geliştirilmesi ile ilgili olarak, buna uygun bölgelerin seçiminin yanı sıra, bu
bölgede yaşayan halkın eğitilmesi ve turizm bilincinin yerleştirilmesi çok önemlidir,
Ekoturizmin ağırlıklı olarak yapıldığı korunan alan statüsü olan yerlerin ortak bir yönetim altında
birleştirilmesi, ekoturizmin planlanmasında, uygulanmasında ve denetiminde yarar sağlayacak,
olumsuzlukları en aza indirecektir,
709