Page 181 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 181
RĠġ
Ġkinci dünya savaĢı sonrası hızlanan sanayileĢme, beraberinde küresel ısınma ve çeĢitli
çevresel sorunlara yol açmıĢtır. 1970‟ler ve 1980‟lerde ABD ve Avrupa‟da, hava ve su kirliliği, tehlike
altındaki türler gibi çevresel konular halkların ve yönetimlerin ilgisini uyandırmıĢ ve bu konulara
önem verilmeye baĢlanmıĢtır (Ceron ve Dubois, 2003; Choi ve Sirakaya, 2005; Liu, 2003). Aynı
dönemlerde, acil çevre sorunlarına çözümler sunmak için sürdürülebilirlik konusu tartıĢılmaya
baĢlanmıĢtır (Butler, 1999; Liu, 2003).
Son dönemlerde sürdürülebilir kalkınma giderek daha önemli hale gelmiĢ ve sürdürülebilirlik,
kalkınma politikası çerçevesini oluĢturmada sık kullanılan bir kavram haline gelmiĢtir(Dymond,
1997). Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma kavramları, çeĢitli sektörler için uygulanmıĢtır.
Bunlardan bir tanesi de toplulukları geliĢtiren, yerel ekonomiyi güçlendiren, istihdama katkı sunan
yani özellikle yerel topluma fayda sunan turizm sektörüdür.
Turizm endüstrisi, özellikle Ġkinci Dünya SavaĢı sonrası hızla geliĢerek, birçok ülke için
önemli bir ekonomik girdi konuma gelmiĢtir (Kızılırmak, vd., 2014). Turizm endüstrisi geliĢirken
turizm iĢletmeleri, turistler ve yerel topluluk için sürdürülebilir turizm ilkelerini uygulamak giderek
önemli hale gelmiĢtir (Brida vd., 2010; Curto, 2006; Gursoy ve Rutherford, 2004). Turizm sektörünün
coğrafi kaynakları çok yönlü kullanarak doğal ve tarihi değerlere yoğunlaĢması hassas olan bölgelerin
turistlerin aĢırı ilgisi sonucu tahrip olmasına yol açmaktadır. Ortaya çıkan bu olumsuzluk da çevresel
faktörlerin turizmin geliĢimiyle bozulmasına ve bölgenin turistik cazibesini yitirmesine neden
olabilmektedir (Zengin, 2006: 42). Turizm ve çevre iliĢkisi bağlamında 1992 yılında Avrupa Konseyi
tarafından onaylanan Turizm Eylem Planı‟nda yer alan öneriler; Avrupa‟nın turizm envanterinin
çıkarılarak çevre dostu alternatif turizm türleri yaratmak, turistlere yönelik doğaya saygılı bir davranıĢ
modeli geliĢtirmek, çevreyi geliĢtirme çabaları kapsamında enerji tasarruflarından yararlanma,
çevresel bozulmalara maruz kalmıĢ bölgelere restorasyon ve teknoloji sayesinde iĢlerlik kazandırma
Ģeklinde özetlenebilir. (Dinçer, 1997: 112).
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR TURĠZM KAVRAMI
Sürdürülebilirlik tanımı üzerinde bir görüĢ birliği olmamasına rağmen Brundtland Raporu‟nda
sürdürülebilir kalkınma “gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden bu günkü neslin
ihtiyaçlarının karĢılanması” Ģeklinde ifade edilmiĢtir (Cottrell, vd., 2013). 1992‟ de Rio de Janeiro‟da
yapılan Dünya Zirvesinde sürdürülebilir kalkınmanın ilkeleri belirlenerek tanımı geniĢletilmiĢtir.
Turizm endüstrisinin geliĢtiği ilk dönemlerde, dünyada kitle turizm anlayıĢı oldukça yaygındı,
ancak kitle turizminin çevre üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle zamanla farklı turizm anlayıĢlarına
yönelimler geliĢmiĢtir (Kızılırmak, vd., 2014). Bu yönelimler sonucu, alternatif turizm, ekoturizm, soft
turizm, yavaĢ turizm, kırsal turizm, agro-turizm gibi sürdürülebilir turizm kavramlarının kullanımını
ortaya çıkarmıĢtır. Sürdürülebilir turizm doğal çevreyi, geleneksel ve kültürel değerleri koruyarak
yerel kalkınmayı sağlamada önemli bir unsur haline gelmiĢtir.
167
Ġkinci dünya savaĢı sonrası hızlanan sanayileĢme, beraberinde küresel ısınma ve çeĢitli
çevresel sorunlara yol açmıĢtır. 1970‟ler ve 1980‟lerde ABD ve Avrupa‟da, hava ve su kirliliği, tehlike
altındaki türler gibi çevresel konular halkların ve yönetimlerin ilgisini uyandırmıĢ ve bu konulara
önem verilmeye baĢlanmıĢtır (Ceron ve Dubois, 2003; Choi ve Sirakaya, 2005; Liu, 2003). Aynı
dönemlerde, acil çevre sorunlarına çözümler sunmak için sürdürülebilirlik konusu tartıĢılmaya
baĢlanmıĢtır (Butler, 1999; Liu, 2003).
Son dönemlerde sürdürülebilir kalkınma giderek daha önemli hale gelmiĢ ve sürdürülebilirlik,
kalkınma politikası çerçevesini oluĢturmada sık kullanılan bir kavram haline gelmiĢtir(Dymond,
1997). Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma kavramları, çeĢitli sektörler için uygulanmıĢtır.
Bunlardan bir tanesi de toplulukları geliĢtiren, yerel ekonomiyi güçlendiren, istihdama katkı sunan
yani özellikle yerel topluma fayda sunan turizm sektörüdür.
Turizm endüstrisi, özellikle Ġkinci Dünya SavaĢı sonrası hızla geliĢerek, birçok ülke için
önemli bir ekonomik girdi konuma gelmiĢtir (Kızılırmak, vd., 2014). Turizm endüstrisi geliĢirken
turizm iĢletmeleri, turistler ve yerel topluluk için sürdürülebilir turizm ilkelerini uygulamak giderek
önemli hale gelmiĢtir (Brida vd., 2010; Curto, 2006; Gursoy ve Rutherford, 2004). Turizm sektörünün
coğrafi kaynakları çok yönlü kullanarak doğal ve tarihi değerlere yoğunlaĢması hassas olan bölgelerin
turistlerin aĢırı ilgisi sonucu tahrip olmasına yol açmaktadır. Ortaya çıkan bu olumsuzluk da çevresel
faktörlerin turizmin geliĢimiyle bozulmasına ve bölgenin turistik cazibesini yitirmesine neden
olabilmektedir (Zengin, 2006: 42). Turizm ve çevre iliĢkisi bağlamında 1992 yılında Avrupa Konseyi
tarafından onaylanan Turizm Eylem Planı‟nda yer alan öneriler; Avrupa‟nın turizm envanterinin
çıkarılarak çevre dostu alternatif turizm türleri yaratmak, turistlere yönelik doğaya saygılı bir davranıĢ
modeli geliĢtirmek, çevreyi geliĢtirme çabaları kapsamında enerji tasarruflarından yararlanma,
çevresel bozulmalara maruz kalmıĢ bölgelere restorasyon ve teknoloji sayesinde iĢlerlik kazandırma
Ģeklinde özetlenebilir. (Dinçer, 1997: 112).
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR TURĠZM KAVRAMI
Sürdürülebilirlik tanımı üzerinde bir görüĢ birliği olmamasına rağmen Brundtland Raporu‟nda
sürdürülebilir kalkınma “gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden bu günkü neslin
ihtiyaçlarının karĢılanması” Ģeklinde ifade edilmiĢtir (Cottrell, vd., 2013). 1992‟ de Rio de Janeiro‟da
yapılan Dünya Zirvesinde sürdürülebilir kalkınmanın ilkeleri belirlenerek tanımı geniĢletilmiĢtir.
Turizm endüstrisinin geliĢtiği ilk dönemlerde, dünyada kitle turizm anlayıĢı oldukça yaygındı,
ancak kitle turizminin çevre üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle zamanla farklı turizm anlayıĢlarına
yönelimler geliĢmiĢtir (Kızılırmak, vd., 2014). Bu yönelimler sonucu, alternatif turizm, ekoturizm, soft
turizm, yavaĢ turizm, kırsal turizm, agro-turizm gibi sürdürülebilir turizm kavramlarının kullanımını
ortaya çıkarmıĢtır. Sürdürülebilir turizm doğal çevreyi, geleneksel ve kültürel değerleri koruyarak
yerel kalkınmayı sağlamada önemli bir unsur haline gelmiĢtir.
167