Page 633 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 633
RĠġ
Milletlerin sosyal birikimleri, kültür kavramının temel bileşenleri olarak kabul edilir. Bu
yüzden kültür, toplumların soyut ve somut varlıklarla şekillendirici bir unsuru olarak ifade
edilebilmektedir (Sağır, 2012: 2676). Kültür aynı zamanda, insanların yıllarca edindiği hayat tecrübesi
ile biriktirdiği, zamanla daha da iyi hale getirdiği, nesiller arası aktarımlarla yaşadığımız zamana
ulaştırdığı değerlerin tamamıdır. Bu kavram, fiziki yapıları, maddi varlıkları karşıladığı gibi aynı
zamanda örfler, ananeler ve görenekleri de içermektedir (Erkal, 2010:1).
Kültürün temel bileşenleri olarak; inanç şekilleri, değer, tutum ve algıları soyut imajlar olarak
değerlendirilirken, festivaller, gelenekler, adetler gibi somut imajlar ise kültürün yapısal unsurları
olarak görülebilmektedir. Toplumsallaşma süreci olarak da ifade edilen bireylerin, yaşadıkları
toplumun kültürlerini öğrenme süreçlerinde, bu kültür içinde nasıl davranmaları gerektiğini öğrenirler
(Sağır, 2012: 2676). Toplumların sahip olduğu geleneksel uygulamalar, bu toplumların sosyo-kültürel
incelemelerinde büyük bir yere sahiptir. Geleneksel uygulamaların oluşumunda ise dini ve/veya milli
değerler etkili olmaktadır (Erol, 2004:112).
Toplumların kültürlerinin bir parçası da yemek kültürleridir. Uzun yılların birikimini
taşıyabilen ve bunu çeşitlendirebilen “yemek kültürü olgusu”, karın doyurmak gibi fizyolojik bir
ihtiyacı gidermesinin yanında, dini bazı ritüellerin, düğünlerin, eğlencelerin vb. topluluk faaliyetlerinin
de değişmez öğelerinden biridir (Sağır, 2012:2676). Toplumların kültürel özelliklerini yansıtan bu
kültür öğesi, turizm açısından değerlendirilebilir bir unsur olarak görülmüştür. Kesici (2012)‟ nin
belirttiği gibi turistik ürün talebinde otantik değerlere odaklı aktif, turizm faaliyetlerin arttığı
günümüzde (Kesici, 2012: 33), somut olmayan kültürel miras değerlerinin turistik çekiciliği üzerinde
çalışmaların yapılması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır.
Yapılan bu çalışma somut olmayan kültürel miras listesine giren bir değer olarak “Geleneksel
Tören Keşkeği”nin ülke kültüründeki yerini, sosyolojik anlamlarını ve bir kültürel unsur olarak turizm
açısından nasıl değerlendirilebileceğini yorumlamayı amaçlamaktadır.
II. Somut Olmayan Kültürel Miras Kavramı
Özellikleri bakımından kültürel miras, somut ve somut olmayan kültürel miras olarak ikiye
ayrılabilmektedir. Bu yönüyle kültürel miras, faklı zamanlarda yaşayan insan topluluklarının, hayatları
boyunca oluşturdukları “sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yaşamlarına” dair bilgileri taşıyan ana
kaynak özelliği taşır (Erkal, 2010:1). UNESCO‟nun „Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesinde”
yaptığı tanımlamaya göre, Somut Olmayan Kültürel Miras, “Toplulukların, grupların ve kimi
durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller,
anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekânlar” anlamına
gelmektedir (UNESCO, 2003).
619
Milletlerin sosyal birikimleri, kültür kavramının temel bileşenleri olarak kabul edilir. Bu
yüzden kültür, toplumların soyut ve somut varlıklarla şekillendirici bir unsuru olarak ifade
edilebilmektedir (Sağır, 2012: 2676). Kültür aynı zamanda, insanların yıllarca edindiği hayat tecrübesi
ile biriktirdiği, zamanla daha da iyi hale getirdiği, nesiller arası aktarımlarla yaşadığımız zamana
ulaştırdığı değerlerin tamamıdır. Bu kavram, fiziki yapıları, maddi varlıkları karşıladığı gibi aynı
zamanda örfler, ananeler ve görenekleri de içermektedir (Erkal, 2010:1).
Kültürün temel bileşenleri olarak; inanç şekilleri, değer, tutum ve algıları soyut imajlar olarak
değerlendirilirken, festivaller, gelenekler, adetler gibi somut imajlar ise kültürün yapısal unsurları
olarak görülebilmektedir. Toplumsallaşma süreci olarak da ifade edilen bireylerin, yaşadıkları
toplumun kültürlerini öğrenme süreçlerinde, bu kültür içinde nasıl davranmaları gerektiğini öğrenirler
(Sağır, 2012: 2676). Toplumların sahip olduğu geleneksel uygulamalar, bu toplumların sosyo-kültürel
incelemelerinde büyük bir yere sahiptir. Geleneksel uygulamaların oluşumunda ise dini ve/veya milli
değerler etkili olmaktadır (Erol, 2004:112).
Toplumların kültürlerinin bir parçası da yemek kültürleridir. Uzun yılların birikimini
taşıyabilen ve bunu çeşitlendirebilen “yemek kültürü olgusu”, karın doyurmak gibi fizyolojik bir
ihtiyacı gidermesinin yanında, dini bazı ritüellerin, düğünlerin, eğlencelerin vb. topluluk faaliyetlerinin
de değişmez öğelerinden biridir (Sağır, 2012:2676). Toplumların kültürel özelliklerini yansıtan bu
kültür öğesi, turizm açısından değerlendirilebilir bir unsur olarak görülmüştür. Kesici (2012)‟ nin
belirttiği gibi turistik ürün talebinde otantik değerlere odaklı aktif, turizm faaliyetlerin arttığı
günümüzde (Kesici, 2012: 33), somut olmayan kültürel miras değerlerinin turistik çekiciliği üzerinde
çalışmaların yapılması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır.
Yapılan bu çalışma somut olmayan kültürel miras listesine giren bir değer olarak “Geleneksel
Tören Keşkeği”nin ülke kültüründeki yerini, sosyolojik anlamlarını ve bir kültürel unsur olarak turizm
açısından nasıl değerlendirilebileceğini yorumlamayı amaçlamaktadır.
II. Somut Olmayan Kültürel Miras Kavramı
Özellikleri bakımından kültürel miras, somut ve somut olmayan kültürel miras olarak ikiye
ayrılabilmektedir. Bu yönüyle kültürel miras, faklı zamanlarda yaşayan insan topluluklarının, hayatları
boyunca oluşturdukları “sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yaşamlarına” dair bilgileri taşıyan ana
kaynak özelliği taşır (Erkal, 2010:1). UNESCO‟nun „Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesinde”
yaptığı tanımlamaya göre, Somut Olmayan Kültürel Miras, “Toplulukların, grupların ve kimi
durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller,
anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekânlar” anlamına
gelmektedir (UNESCO, 2003).
619