Page 87 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 87
RİŞ
Bir hizmet sektörü olan turizm endüstrisi; dünyadaki ekonomik, teknolojik ve sosyo-kültürel
değiĢmelerle birlikte hızla geliĢmekte ve ülke ekonomilerine hatırı sayılır katkılar vermektedir. Böyle
bir durum turizm pazarından daha fazla pay almak isteyen turizm destinasyonları arasında yoğun bir
rekabetin yaĢanmasına neden olmaktadır. Bu rekabette öne geçmek isteyen turizm destinasyonlarının
sahip oldukları turistik çekicilik unsurlarını korumak ve sürdürülebilir kılmak zorunlulukları vardır.
Bilindiği gibi bir turizm destinasyonunda sahip olunan kültürel ve fiziki kaynakların korunup
yaĢatılmasının turizm ekonomisi açısından önemi büyüktür.
Doğal ve kültürel değerlerin, yerel kaynakların korunması, turistik tüketicilerin ve turizm
destinasyonundaki halkın ihtiyaçlarının gelecek kuĢaklarda düĢünülerek karĢılanması Ģeklinde
düĢünebileceğimiz sürdürülebilir turizmde temel amaç; kaynakların doğru kullanılması, geliĢmenin
sürekli olması, bugünkü ve gelecekteki kuĢakların yaĢam kalitesini iyileĢtirmek olmalıdır.
KüreselleĢen dünyamızda kurum ve kuruluĢlar açısından önemli bir ihtiyaç olarak görülen
halkla iliĢkiler, geliĢen yeni anlayıĢlar doğrultusunda turizm sektöründe rakiplerden farklılıkları ön
plana çıkarmakta etkili bir araç olarak kullanılmaktadır. Herhangi bir turizm ürününün, bir
destinasyonun veya bir turizm organizasyonunun yoğun rekabetin olduğu böyle bir sektörde baĢarı
sağlayabilmesi, geniĢ tüketici kitleleri üzerinde yaygın olarak benimsenmesi ve tutunabilmesinde
halkla iliĢkiler yöntemlerinden faydalanmak zorunluluğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu zorunluluk
diğer tüm sektörlere göre çok daha farklı ve fazladır.
Bu çerçevede çalıĢmanın ilk kısmında sürdürülebilirlik kavramı ve sürdürülebilir turizm
olgusu ile ilgili kuramsal bilgilere yer verilmiĢ, ikinci kısımda ise turizm ve halkla iliĢkiler konusu ve
son olarak da turizmde sahip olunan kaynakların sürdürülebilir olmasında, turizm sektöründe yer alan
paydaĢların bilinçlendirilmesinde halkla iliĢkiler alanından faydalanmak gerektiğine yönelik bilgilerin
olduğu üçüncü kısma yer verilmiĢtir.
1. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KAVRAMI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM
Sürdürülebilirlik kavramı son yıllarda hemen her konuyla iliĢkilendirilen en çok konuĢulan
konulardan biri olmuĢtur. Sürdürülebilirlik kavramı, ekonomik geliĢmelerin, maddi kaynakların ve
değerlerin korunmasının sağlanıp gelecek nesillere aktarılmasının gerçekleĢtirilmesine dayanmaktadır.
Sürdürülebilirlik kavramı BirleĢmiĢ Milletlerin 05-16 Haziran 1972 tarihinde Ġsveç’in Stockholm
kentinde yapılan Uluslararası Ġnsan Çevresi Konferansının 26 maddelik sonuç bildirgesinde çevresel
etkiler, kaynakların durumu ve geleceği gibi kalkınma ve çevre arasındaki iliĢkinin tanımlanması
sonucu ortaya çıkmıĢtır.
BM Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun 1987 yılında yaptığı tanımda sürdürülebilirlik ile
ilgili olarak “insanlık, gelecek kuĢakların ihtiyaçlarına cevap verebilme yeteneğini tehlikeye atmadan,
günlük ihtiyaçlarını karĢılayarak kalkınmayı sürdürebilir kılma yeteneğine sahiptir” denilmektedir.
73
Bir hizmet sektörü olan turizm endüstrisi; dünyadaki ekonomik, teknolojik ve sosyo-kültürel
değiĢmelerle birlikte hızla geliĢmekte ve ülke ekonomilerine hatırı sayılır katkılar vermektedir. Böyle
bir durum turizm pazarından daha fazla pay almak isteyen turizm destinasyonları arasında yoğun bir
rekabetin yaĢanmasına neden olmaktadır. Bu rekabette öne geçmek isteyen turizm destinasyonlarının
sahip oldukları turistik çekicilik unsurlarını korumak ve sürdürülebilir kılmak zorunlulukları vardır.
Bilindiği gibi bir turizm destinasyonunda sahip olunan kültürel ve fiziki kaynakların korunup
yaĢatılmasının turizm ekonomisi açısından önemi büyüktür.
Doğal ve kültürel değerlerin, yerel kaynakların korunması, turistik tüketicilerin ve turizm
destinasyonundaki halkın ihtiyaçlarının gelecek kuĢaklarda düĢünülerek karĢılanması Ģeklinde
düĢünebileceğimiz sürdürülebilir turizmde temel amaç; kaynakların doğru kullanılması, geliĢmenin
sürekli olması, bugünkü ve gelecekteki kuĢakların yaĢam kalitesini iyileĢtirmek olmalıdır.
KüreselleĢen dünyamızda kurum ve kuruluĢlar açısından önemli bir ihtiyaç olarak görülen
halkla iliĢkiler, geliĢen yeni anlayıĢlar doğrultusunda turizm sektöründe rakiplerden farklılıkları ön
plana çıkarmakta etkili bir araç olarak kullanılmaktadır. Herhangi bir turizm ürününün, bir
destinasyonun veya bir turizm organizasyonunun yoğun rekabetin olduğu böyle bir sektörde baĢarı
sağlayabilmesi, geniĢ tüketici kitleleri üzerinde yaygın olarak benimsenmesi ve tutunabilmesinde
halkla iliĢkiler yöntemlerinden faydalanmak zorunluluğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu zorunluluk
diğer tüm sektörlere göre çok daha farklı ve fazladır.
Bu çerçevede çalıĢmanın ilk kısmında sürdürülebilirlik kavramı ve sürdürülebilir turizm
olgusu ile ilgili kuramsal bilgilere yer verilmiĢ, ikinci kısımda ise turizm ve halkla iliĢkiler konusu ve
son olarak da turizmde sahip olunan kaynakların sürdürülebilir olmasında, turizm sektöründe yer alan
paydaĢların bilinçlendirilmesinde halkla iliĢkiler alanından faydalanmak gerektiğine yönelik bilgilerin
olduğu üçüncü kısma yer verilmiĢtir.
1. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KAVRAMI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM
Sürdürülebilirlik kavramı son yıllarda hemen her konuyla iliĢkilendirilen en çok konuĢulan
konulardan biri olmuĢtur. Sürdürülebilirlik kavramı, ekonomik geliĢmelerin, maddi kaynakların ve
değerlerin korunmasının sağlanıp gelecek nesillere aktarılmasının gerçekleĢtirilmesine dayanmaktadır.
Sürdürülebilirlik kavramı BirleĢmiĢ Milletlerin 05-16 Haziran 1972 tarihinde Ġsveç’in Stockholm
kentinde yapılan Uluslararası Ġnsan Çevresi Konferansının 26 maddelik sonuç bildirgesinde çevresel
etkiler, kaynakların durumu ve geleceği gibi kalkınma ve çevre arasındaki iliĢkinin tanımlanması
sonucu ortaya çıkmıĢtır.
BM Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun 1987 yılında yaptığı tanımda sürdürülebilirlik ile
ilgili olarak “insanlık, gelecek kuĢakların ihtiyaçlarına cevap verebilme yeteneğini tehlikeye atmadan,
günlük ihtiyaçlarını karĢılayarak kalkınmayı sürdürebilir kılma yeteneğine sahiptir” denilmektedir.
73