Page 286 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 286
Birçok araştırmacı Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations’ Environment
Programme-UNEP) ve Dünya Turizm Örgütünün (World TourismOrganisation-UNWTO)
sürdürülebilir turizmi ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel sürdürülebilirlik arasında denge kurulması
üzerinde odaklandığını belirtmekte ancak bu dengenin kurulmasında özellikle ekonomik büyüme ve
çevrenin korunması arasında çatışma olduğunu belirtmektedir (Bramwell ve Lane,2011: 413).
Sürdürülebilirlik literatürü çoğunlukla doğal kaynaklar üzerinde odaklanmaktadır. Oysa insan yapısı
ve sosyo-kültürel kaynaklar turizm bağlamında doğal kaynaklar kadar önemlidir. Bu nedenle
sürdürülebilir turizmin başarılabilmesi için insan yapısı kaynaklara da doğal kaynaklar kadar önem
verilmesi gerekmektedir. Ayrıca kaynakların sürdürülebilir kullanımının ölçüsü nedir? Bu konuda bir
karmaşa oluşmaktadır (zayıf sürdürülebilirlik veya güçlü sürdürülebilirlik yaklaşımları). Bir diğer
sorun yaşanan nokta bir kişi veya işletme kaynakları sürdürülebilir kullandığını nereden bilecektir? Bu
amaçlı ölçümlerin neler olduğunun tam olarak belirlenmemiş olması büyük sorun oluşturmaktadır
(Garrod ve Fyall, 1998: 202).

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma, içinde yaşam bulunan başka bir gezegen bulana
ve oraya ulaşmamızı sağlayacak teknolojiyi geliştirene kadar dünyayı ve kaynaklarını kullanmada
uymak zorunda olduğumuz temel fikirlerdir. Gelişmiş veya gelişmekte olan ülke ayrımının bu noktada
hiçbir anlamının olmaması bir diğer önemli hususu oluşturmaktadır.Kuşkusuz sürdürülebilirlik
kolaylıkla başarılamaz. Çünkü sürdürülebilirlik ulaşılacak ve daha sonra unutulacak sabit bir pozisyon
değildir. Sürdürülebilirlik çoklu parametrelerin sabit ayarlarının dinamik bir dengede sağlanması
pozisyonudur (Dodds ve Butler, 2009, 46).
Turizm sektörünün temel kaynakları doğal ve sosyo-kültürel kaynaklardır. Bu kaynakların
kullanımında sürdürülebilirlik ilkelerine uyulmaması sektörün belli bir destinasyonda varlığını devam
ettirebilmesinin temel şartlarından biridir. Ancak saf ekonomik kaygılarla sektörün özellikle üst
yapısının geliştirilmesi ilk gelişim dönemlerinde “yeşil” endüstri olarak ifade edilen turizmin
günümüzde tehdit olarak görülmesi ve gelişiminin kısıtlanması fikirlerinin doğmasına neden
olmaktadır. Ayrıca turizm sektörü ironik bir biçimde kendisinin varlığı olan nesneleri yok etmektedir
(Briassoulis, 2002: 1076). Butler (1999)’ın vurguladığı gibi turizmde mevcut olan en temel problem
tüm tarafların tatminini sağlamaktır. Bir destinasyonda turistin beklentileri, memnuniyet, yerel halkın
beklentisi turizmin sağladığı altyapı ve ekonomik faydalardan istifade ve aynı zamanda kültürel
değerleri ve doğal değerlerinin yok olmaması ve su, enerji, kalabalıklık, kirlilik gibi sorunların
oluşmamasıdır. Sektör işletmelerinin temel beklentisi ise ekonomik karlılıklarını koruma ve talebin
sürekliliğidir. Politikacılar ise 4 yıllık dönemler halinde tekrar yönetimde olmayı arzularlar ve
oluşturulacak planlar ve politikaların en kısa sürede sonuç vermelerini beklerler. Oysa
sürdürülebilirliği sağlamak için gerçekleştirilecek planların uygulamaları uzun süre alır (Dodds ve
Butler, 2009: 48).Sürdürülebilir turizm, sürdürülebilirlik üzerindeki etkileri olan dışsal faktörler,

272
   281   282   283   284   285   286   287   288   289   290   291