Page 421 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 421
RİŞ
“Turizm” ve “turist deneyimi” kavramları genellikle belli bir çerçeve içinde, değişmeyen, sabit
eylemler ve davranışlar temel alınarak açıklanmaya çalışılmıştır (Franklin ve Crang, 2001; Scarles,
2010). Turizm; yola çıkmak, varmak, gidilen destinasyonda bazı etkinliklere katılmak, satın almak ve
geri dönmek gibi sıralı ve belirli olaylar serisi olarak görülmüştür. Destinasyonlar, belli sınırlar içinde,
bazı dışsal faktörlerden etkilenen bölgeler veya alanlar olarak tanımlanmıştır. Ziyaretçi ve veya turist
ise katı bir bireyselleşmenin maddeleşmiş hali olarak sadece faydalarını maksimize etmeye çalışan
Homo-economicus (rasyonel ekonomik insan) olarak görülmüştür (Inglis, 2000; Franklin ve Crang,
2001). Bu turizm için sorunlu bir bakış açısıdır (Franklin ve Crang, 2001). Çünkü turist deneyimi bir
bireyin kendi öznel değerlendirmesidir ve kişinin seyahat öncesi (planlama ve hazırlık), seyahat
boyunca (destinasyonda) ve seyahat sonrasındaki (hatırlama) aktiviteleriyle bağlantılı olarak meydana
gelen duygusal, kavramsal ve davranışsal olguların tümüdür (Tung ve Ritchie, 2011; Munar ve
Jacobsen, 2014). Deneyimler kişiseldir ve kişinin turistik ürüne ve destinasyona dair algılarına ve
karşılığında vereceği tepkilere göre değişiklik gösterirler (Munar ve Jacobsen, 2014).
Turizmin dinamik ve karmaşık bir çalışma alanı haline gelmesi (Franklin ve Crang, 2001;
Tribe, 2005; Rakic ve Chambers, 2010) ve turist deneyimlerinin giderek çok yönlü ve
farklılaşma/soyutlaşma eğiliminde olması (Crang, 1997; Crouch, 2000; Rakic ve Chambers, 2010)
turizme dair araştırmaların daha kapsamlı hale getirilmesi ihtiyacını doğurmuştur (Rakic ve Chambers,
2010). Ziyaretçi ve veya turistlerin şimdiye kadar ulaşılmamış soyut deneyimlerini yorumlayabilmek
için yeni ve alternatif yöntemlerin araştırmalara dâhil edilmesi gerekir (Scarles, 2010).
Fotoğraf ve video gibi görsel öğelerin kullanılması klasik araştırma yöntemlerine alternatif bir
yol olarak ortaya çıkmıştır. Araştırmalarda video ve fotoğraf kullanımı sosyoloji ve antropoloji gibi
bilim dallarında uzun süreden beri kullanılan bir yöntem iken, turizm gibi görselliğin oldukça önemli
olduğu bir alanda, yapılan araştırmalarda görsel öğelerin kullanımının hala marjinal bir yöntem olduğu
görülmektedir (Rakic ve Chambers, 2010; Matteucci, 2013).
Seyahat etmek ve fotoğraf çekmek doğası gereği birbirine bağlı iki eylemdir. Fotoğraflar,
ziyaretçinin fotoğrafla karşılaştığı an gittiği yere dair anılarına şekil vermesini sağlayan bir çeşit
zaman donduran (Bruno, 2003; Pan vd., 2014) araçlar ve belgelerdir (Haldrup ve Larsen, 2003;
Larsen, 2008; Urry, 1990; Lo vd., 2011). Ayrıca fotoğraflar, turistlerin deneyimlerini başkalarıyla
paylaşmasına olanak sağlar (Groves ve Timothy, 2001; Sontag, 2005). Günümüzde internetin
sağladığı kolaylıklar ve sosyal medyadaki platformların gelişmesiyle seyahat deneyimlerine dair
bilgiler ve duygular çeşitli yollardan rahatlıkla yayılmaktadır (Jacobsen ve Munar, 2008).
407
“Turizm” ve “turist deneyimi” kavramları genellikle belli bir çerçeve içinde, değişmeyen, sabit
eylemler ve davranışlar temel alınarak açıklanmaya çalışılmıştır (Franklin ve Crang, 2001; Scarles,
2010). Turizm; yola çıkmak, varmak, gidilen destinasyonda bazı etkinliklere katılmak, satın almak ve
geri dönmek gibi sıralı ve belirli olaylar serisi olarak görülmüştür. Destinasyonlar, belli sınırlar içinde,
bazı dışsal faktörlerden etkilenen bölgeler veya alanlar olarak tanımlanmıştır. Ziyaretçi ve veya turist
ise katı bir bireyselleşmenin maddeleşmiş hali olarak sadece faydalarını maksimize etmeye çalışan
Homo-economicus (rasyonel ekonomik insan) olarak görülmüştür (Inglis, 2000; Franklin ve Crang,
2001). Bu turizm için sorunlu bir bakış açısıdır (Franklin ve Crang, 2001). Çünkü turist deneyimi bir
bireyin kendi öznel değerlendirmesidir ve kişinin seyahat öncesi (planlama ve hazırlık), seyahat
boyunca (destinasyonda) ve seyahat sonrasındaki (hatırlama) aktiviteleriyle bağlantılı olarak meydana
gelen duygusal, kavramsal ve davranışsal olguların tümüdür (Tung ve Ritchie, 2011; Munar ve
Jacobsen, 2014). Deneyimler kişiseldir ve kişinin turistik ürüne ve destinasyona dair algılarına ve
karşılığında vereceği tepkilere göre değişiklik gösterirler (Munar ve Jacobsen, 2014).
Turizmin dinamik ve karmaşık bir çalışma alanı haline gelmesi (Franklin ve Crang, 2001;
Tribe, 2005; Rakic ve Chambers, 2010) ve turist deneyimlerinin giderek çok yönlü ve
farklılaşma/soyutlaşma eğiliminde olması (Crang, 1997; Crouch, 2000; Rakic ve Chambers, 2010)
turizme dair araştırmaların daha kapsamlı hale getirilmesi ihtiyacını doğurmuştur (Rakic ve Chambers,
2010). Ziyaretçi ve veya turistlerin şimdiye kadar ulaşılmamış soyut deneyimlerini yorumlayabilmek
için yeni ve alternatif yöntemlerin araştırmalara dâhil edilmesi gerekir (Scarles, 2010).
Fotoğraf ve video gibi görsel öğelerin kullanılması klasik araştırma yöntemlerine alternatif bir
yol olarak ortaya çıkmıştır. Araştırmalarda video ve fotoğraf kullanımı sosyoloji ve antropoloji gibi
bilim dallarında uzun süreden beri kullanılan bir yöntem iken, turizm gibi görselliğin oldukça önemli
olduğu bir alanda, yapılan araştırmalarda görsel öğelerin kullanımının hala marjinal bir yöntem olduğu
görülmektedir (Rakic ve Chambers, 2010; Matteucci, 2013).
Seyahat etmek ve fotoğraf çekmek doğası gereği birbirine bağlı iki eylemdir. Fotoğraflar,
ziyaretçinin fotoğrafla karşılaştığı an gittiği yere dair anılarına şekil vermesini sağlayan bir çeşit
zaman donduran (Bruno, 2003; Pan vd., 2014) araçlar ve belgelerdir (Haldrup ve Larsen, 2003;
Larsen, 2008; Urry, 1990; Lo vd., 2011). Ayrıca fotoğraflar, turistlerin deneyimlerini başkalarıyla
paylaşmasına olanak sağlar (Groves ve Timothy, 2001; Sontag, 2005). Günümüzde internetin
sağladığı kolaylıklar ve sosyal medyadaki platformların gelişmesiyle seyahat deneyimlerine dair
bilgiler ve duygular çeşitli yollardan rahatlıkla yayılmaktadır (Jacobsen ve Munar, 2008).
407