Page 552 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 552
Çoğunluk tarafından belirtilen bir husus ise rehberlik hizmetlerinin uzman kiĢiler
tarafından yapılma zorunluluğudur. Nitekim bir katılımcı bu hizmeti verecek kiĢiler arasında yerel
halktan da birisinin olması gerektiğini belirtmiĢtir. Katılımcılardan bir diğerinin üzerinde durduğu
konu ise ayı gözlemciliğinin uygulanma Ģekilleri ile ilgilidir. Bu kiĢiye göre ayılar tamamen kendi
doğal alanları içerisinde, herhangi bir dıĢ müdahale yapılmadan gözlemlenmelidir. Ayıları gözlem
yerine çekebilmek adına koku-yem/leĢ gibi cezbedici maddeler kesinlikle kullanılmamalıdır. Elde
edilen diğer bir bulgu ise ayı gözlemciliği esnasında gerçekleĢecek olan konaklama ve yeme içme
ihtiyacının yerel halktan karĢılanması gerektiğidir. Aynı Ģekilde gözlemcilik faaliyetleri ile ilgili
yerel halk bilgilendirilmeli ve halkın desteği alınmalıdır. Türkiye’de yapılan bir çalıĢmada ise
ayılar konusunda yerel halkı bilinçlendirecek programların olmadığı sonucu elde edilmiĢtir (Can ve
Togan, 2004: 52). Bu sonuç çalıĢmada elde edilen bulgu ile benzer özellik göstermektedir.
D. Ayı Gözlemciliği Uygulamasının Olası Sonuçlarına Yönelik Bulgular
Katılımcılara “Ayı Gözlemciliği Uygulamasının” olası sonuçları sorulduğunda, büyük
çoğunluk ayı gözlemciliği uygulamasının ayı-insan çatıĢmasının azaltılmasında etkili olacağını
belirtmiĢtir. Katılımcılardan biri, çatıĢma yaĢanan alanlarda yapılacak olan turizm faaliyetlerine
yerel halkın da dahil olması gerektiği, bu Ģekilde hem yerel halka ekonomik fayda sağlanacağı hem
de söz konusu çatıĢmanın azaltılacağını dile getirmiĢtir. Ayı gözlemciliğinin, türün doğal habitatı
ile birlikte korunmasına katkı sağlayacağı ve bozayı farkındalığını arttıracağı elde edilen bulgular
arasındadır. Bir diğer bulgu ise türlerin takibinin kolaylaĢacak olmasıdır.
Ayı gözlemciliği uygulamasının olumlu sonuçları olmasına rağmen olumsuz yanları da söz
konusudur. Katılımcılardan üçü ayı türlerinin insanlarla bu kadar yakın temasta bulunmasının,
bölge halkının yaĢantısını tehlikeye. sokabileceğini belirtirken, bazı kötü niyetli kiĢilerinde bu
durumu kullanarak ayılara zarar verebileceklerinin altını çizmiĢtir. Bir diğer görüĢ ise ayıların
bölgede yol açtıkları zararlardan tur Ģirketlerinin sorumlu tutulacağıdır. Elde edilen bir diğer bulgu
ayı gözlemciliğinin yanlıĢ uygulanmasının ayı insan çatıĢmasının arttırabileceği yönündedir
SONUÇ VE ÖNERĠLER
Turizmin ekonomiye ve istihdama olan etkisi düĢünüldüğünde yaban hayatı, turizm ile
birlikte gelir kaynağı haline dönüĢebilmektedir. Özellikle bu durum ekonomik fayda sağlayan yerel
halkın yaban hayatına bakıĢ açıĢını değiĢtirmekte ve korumacı bir anlayıĢ benimsemesini
sağlamaktadır (Distefano, 2005: 26).
Yapılan çalıĢmada Türkiye’de ayı gözlemciliğinin uygulanabileceği sonucuna ulaĢılmıĢtır.
Özellikle, Doğu Karadeniz bölgesinin ayı gözlemciliği için uygun bir alan olduğu ve bu bölgede
pilot çalıĢmalarla ayı gözlemciliği turlarına baĢlanılmasının faydalı olacağı görüĢü elde edilmiĢtir.
Diğer bir sonuç ise ayı gözlemciliği için uygun bir iklime sahip olunduğudur. Belirtilen diğer bir
husus ise ülkede yaĢayan bozayıların diğer ülkelerde gözlemlenenlere, diğer bir ifade ile
538
tarafından yapılma zorunluluğudur. Nitekim bir katılımcı bu hizmeti verecek kiĢiler arasında yerel
halktan da birisinin olması gerektiğini belirtmiĢtir. Katılımcılardan bir diğerinin üzerinde durduğu
konu ise ayı gözlemciliğinin uygulanma Ģekilleri ile ilgilidir. Bu kiĢiye göre ayılar tamamen kendi
doğal alanları içerisinde, herhangi bir dıĢ müdahale yapılmadan gözlemlenmelidir. Ayıları gözlem
yerine çekebilmek adına koku-yem/leĢ gibi cezbedici maddeler kesinlikle kullanılmamalıdır. Elde
edilen diğer bir bulgu ise ayı gözlemciliği esnasında gerçekleĢecek olan konaklama ve yeme içme
ihtiyacının yerel halktan karĢılanması gerektiğidir. Aynı Ģekilde gözlemcilik faaliyetleri ile ilgili
yerel halk bilgilendirilmeli ve halkın desteği alınmalıdır. Türkiye’de yapılan bir çalıĢmada ise
ayılar konusunda yerel halkı bilinçlendirecek programların olmadığı sonucu elde edilmiĢtir (Can ve
Togan, 2004: 52). Bu sonuç çalıĢmada elde edilen bulgu ile benzer özellik göstermektedir.
D. Ayı Gözlemciliği Uygulamasının Olası Sonuçlarına Yönelik Bulgular
Katılımcılara “Ayı Gözlemciliği Uygulamasının” olası sonuçları sorulduğunda, büyük
çoğunluk ayı gözlemciliği uygulamasının ayı-insan çatıĢmasının azaltılmasında etkili olacağını
belirtmiĢtir. Katılımcılardan biri, çatıĢma yaĢanan alanlarda yapılacak olan turizm faaliyetlerine
yerel halkın da dahil olması gerektiği, bu Ģekilde hem yerel halka ekonomik fayda sağlanacağı hem
de söz konusu çatıĢmanın azaltılacağını dile getirmiĢtir. Ayı gözlemciliğinin, türün doğal habitatı
ile birlikte korunmasına katkı sağlayacağı ve bozayı farkındalığını arttıracağı elde edilen bulgular
arasındadır. Bir diğer bulgu ise türlerin takibinin kolaylaĢacak olmasıdır.
Ayı gözlemciliği uygulamasının olumlu sonuçları olmasına rağmen olumsuz yanları da söz
konusudur. Katılımcılardan üçü ayı türlerinin insanlarla bu kadar yakın temasta bulunmasının,
bölge halkının yaĢantısını tehlikeye. sokabileceğini belirtirken, bazı kötü niyetli kiĢilerinde bu
durumu kullanarak ayılara zarar verebileceklerinin altını çizmiĢtir. Bir diğer görüĢ ise ayıların
bölgede yol açtıkları zararlardan tur Ģirketlerinin sorumlu tutulacağıdır. Elde edilen bir diğer bulgu
ayı gözlemciliğinin yanlıĢ uygulanmasının ayı insan çatıĢmasının arttırabileceği yönündedir
SONUÇ VE ÖNERĠLER
Turizmin ekonomiye ve istihdama olan etkisi düĢünüldüğünde yaban hayatı, turizm ile
birlikte gelir kaynağı haline dönüĢebilmektedir. Özellikle bu durum ekonomik fayda sağlayan yerel
halkın yaban hayatına bakıĢ açıĢını değiĢtirmekte ve korumacı bir anlayıĢ benimsemesini
sağlamaktadır (Distefano, 2005: 26).
Yapılan çalıĢmada Türkiye’de ayı gözlemciliğinin uygulanabileceği sonucuna ulaĢılmıĢtır.
Özellikle, Doğu Karadeniz bölgesinin ayı gözlemciliği için uygun bir alan olduğu ve bu bölgede
pilot çalıĢmalarla ayı gözlemciliği turlarına baĢlanılmasının faydalı olacağı görüĢü elde edilmiĢtir.
Diğer bir sonuç ise ayı gözlemciliği için uygun bir iklime sahip olunduğudur. Belirtilen diğer bir
husus ise ülkede yaĢayan bozayıların diğer ülkelerde gözlemlenenlere, diğer bir ifade ile
538