Page 643 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 643
Ebru teknesine dökülen su, “kitre”adı verilen doğal bir zamkla yoğunlaĢtırılır. Suyun yüzeyine
içine öd katılmıĢ toprak boyalar, gül dalı ve atkuyruğundan yapılan fırçalar yardımı ile bu suyun
yüzeyine serpilir. Sonrasında değiĢik Ģekiller verilerek kâğıda aktarılır. (Barutçugil, 2010:3)
B. Türk Kahvesi ve Geleneği
Osmanlı topraklarında ilk 16. yüzyılda Mısırdan geldiği rivayet edilen kahve içeceği günümüze
kadar kullanılırlığını korumuĢtur. Ġlk olarak sarayda içilen bu içecek hızla halk arasında da
kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Hem içimi, hem de sunumu ile kendine yeni biçimler oluĢturan bu içecek,
bir süre sonra evlerin dıĢında da içilmeye baĢlanmıĢtır. Bu süre içerisinde de kendine özgün bir kültür
oluĢturmuĢtur. Türk kahvesi, baĢta içim ve sunumu olmak üzerebirçok farklı iĢleviyle kendine ait bir
kültürü oluĢturmuĢtur. Kahvehaneler halkın kahve içerken sosyalleĢtikleri en önemli mekânlardan biri
olmuĢtur. (Ayalp, 2008:1)
C. Mesir Macunu Festivali
Osmanlı kültür, tarih ve medeniyetinde mesir macununun bilinen mucidi, Mutasavvıf hekim
Merkez Efendi’dir.Merkez Efendi, Yavuz Sultan Selim‟in eĢi ve Kanuni Sultan Süleyman‟ın annesi
olan AyĢe Hafsa Sultan‟ın Ģifa bulması için ilk defa 1522, bir diğer kaynağa göre 1527 yılında mesir
macununu karmıĢtır. Bu tarihten itibaren halkın da faydalanması amacıyla dualarla karıĢtırılıp Mesir
ġenlikleri esnasında, Manisa Sultan Camii kubbelerinden mesir macunu saçılmaktadır. (Güven,
2010:4)
Merkez Efendinin, 41 çeĢit madde içeren mesir macununu, Manisa halkını Hafsa Sultan külliyesi
etrafına çekmek ve Ģehrin geliĢmesini sağlamak amacıyla hazırladığını ve her yıl nevruzda halka
dağıtılmasını istediği ve karıĢımdaki 41 sayısının Türk folklorunda kutsal sayıldığı için özellikle
seçildiği belirtilmektedir. Ayrıca mesir macununun nevruzda dağıtılmasının tesadüf olmadığı; kıĢ
mevsiminden çıkan bedeni temizlemek, kuvvetlendirmek ve bahara hazırlamak niyetiyle bu günün
tercih edildiği kaydedilmektedir (Çekin ve Sertoğlu, 2007:33).
D. Geleneksel Tören KeĢkeği
KeĢkek; iyice dövülmüĢ buğdayın etle birlikte uzun süre kaynatılmasıyla yapılan bir yemektir.
(Tdk, 2014) Geleneksel keĢkek törenleri, özellikle düğün, sünnet gibi törenlerde ve dini bayramlarda
yapılmaktadır.. Kalabalık misafirlere sunulmak üzere büyük kazanlarda hazırlanan keĢkeğin
yapımında kadın-erkek birlikte çalıĢılır.Yemeğin hazırlanması sırasında dualar ve ilahiler söylenir.
KeĢkek törenleri ayrıca farklı oyunlar ve müzikli eğlenceler de içerir.(UNESCO.org)
629
içine öd katılmıĢ toprak boyalar, gül dalı ve atkuyruğundan yapılan fırçalar yardımı ile bu suyun
yüzeyine serpilir. Sonrasında değiĢik Ģekiller verilerek kâğıda aktarılır. (Barutçugil, 2010:3)
B. Türk Kahvesi ve Geleneği
Osmanlı topraklarında ilk 16. yüzyılda Mısırdan geldiği rivayet edilen kahve içeceği günümüze
kadar kullanılırlığını korumuĢtur. Ġlk olarak sarayda içilen bu içecek hızla halk arasında da
kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Hem içimi, hem de sunumu ile kendine yeni biçimler oluĢturan bu içecek,
bir süre sonra evlerin dıĢında da içilmeye baĢlanmıĢtır. Bu süre içerisinde de kendine özgün bir kültür
oluĢturmuĢtur. Türk kahvesi, baĢta içim ve sunumu olmak üzerebirçok farklı iĢleviyle kendine ait bir
kültürü oluĢturmuĢtur. Kahvehaneler halkın kahve içerken sosyalleĢtikleri en önemli mekânlardan biri
olmuĢtur. (Ayalp, 2008:1)
C. Mesir Macunu Festivali
Osmanlı kültür, tarih ve medeniyetinde mesir macununun bilinen mucidi, Mutasavvıf hekim
Merkez Efendi’dir.Merkez Efendi, Yavuz Sultan Selim‟in eĢi ve Kanuni Sultan Süleyman‟ın annesi
olan AyĢe Hafsa Sultan‟ın Ģifa bulması için ilk defa 1522, bir diğer kaynağa göre 1527 yılında mesir
macununu karmıĢtır. Bu tarihten itibaren halkın da faydalanması amacıyla dualarla karıĢtırılıp Mesir
ġenlikleri esnasında, Manisa Sultan Camii kubbelerinden mesir macunu saçılmaktadır. (Güven,
2010:4)
Merkez Efendinin, 41 çeĢit madde içeren mesir macununu, Manisa halkını Hafsa Sultan külliyesi
etrafına çekmek ve Ģehrin geliĢmesini sağlamak amacıyla hazırladığını ve her yıl nevruzda halka
dağıtılmasını istediği ve karıĢımdaki 41 sayısının Türk folklorunda kutsal sayıldığı için özellikle
seçildiği belirtilmektedir. Ayrıca mesir macununun nevruzda dağıtılmasının tesadüf olmadığı; kıĢ
mevsiminden çıkan bedeni temizlemek, kuvvetlendirmek ve bahara hazırlamak niyetiyle bu günün
tercih edildiği kaydedilmektedir (Çekin ve Sertoğlu, 2007:33).
D. Geleneksel Tören KeĢkeği
KeĢkek; iyice dövülmüĢ buğdayın etle birlikte uzun süre kaynatılmasıyla yapılan bir yemektir.
(Tdk, 2014) Geleneksel keĢkek törenleri, özellikle düğün, sünnet gibi törenlerde ve dini bayramlarda
yapılmaktadır.. Kalabalık misafirlere sunulmak üzere büyük kazanlarda hazırlanan keĢkeğin
yapımında kadın-erkek birlikte çalıĢılır.Yemeğin hazırlanması sırasında dualar ve ilahiler söylenir.
KeĢkek törenleri ayrıca farklı oyunlar ve müzikli eğlenceler de içerir.(UNESCO.org)
629