Page 371 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 371
RİŞ
Turizm potansiyeline sahip olan ve bunu turizm arzına dönüştürülebilen alanlarda turizm
faaliyetlerinin çevre ile olan ilişkisi ve etkileşimi ortaya çıkmaktadır. Turizm sektörü; döviz ve
istihdam yaratan özelliğiyle ekonomik çevre ile farklı kültürleri bir araya getirmesi, barışı sağlaması
ve dinlenme faaliyetinin gerçekleştirilmesini sağlaması açısından sosyo-kültürel çevre ile çevrenin
korunması ve turizm kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından fiziksel çevre ile iç içe bulunmaktadır.
Turizm faaliyetlerinin alandaki gelişimi sırasında, özellikle kitle turizminin bir sonucu olarak,
bilinçsiz ve plansız faaliyetler ile çevresel değerlerin bozulması, taşıma kapasitesi üzerine çıkılması
gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Turizmin olumsuz etkilerinden olan bu durum turizm alanlarının
telafisi mümkün olmayan hasarlarla karşı karşıya kalmalarına sebep olmaktadır. Bu olumsuzluklara bir
tepki ve alternatif olarak ortaya çıkan sürdürülebilir turizm kavramı; doğal, sosyal, kültürel ve
ekonomik kaynakların korunmasını ve devamlılığını gözeten; kaynakların değerlendirilmesi fırsatını
yaratan; bu kaynaklardan gelir elde edilmesini ve bu gelirin kaynağın ait olduğu yerde kullanılmasını
sağlayan bir turizm yaklaşımıdır.
Turizm potansiyeline sahip ve kalkınma hamlelerini gerçekleştirememiş bir alanda, turizm
sektörünün gelişimi sağlanarak, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kalkınma sağlanabilmektedir.
Turizm bölgelerarası dengesizliği gidermede, ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesinde, yoksulluk
ve kırsal göçün azaltılmasında, sosyal barışın ve adaletin sağlanmasında, kültürel zenginliğin
korunmasında ve yerel paydaşlarla eşgüdümlü hareket ederek, yerel kaynakların etkin kullanılmasında
büyük bir öneme sahiptir.
Kitlesel turizmin yıkıcı etkilerine karşı a lternatif olarak ortaya çıkmış turizm türlerinden biri
de kültür turizmidir. Kültür turizmine olan talep, turistlerin değişen seyahat eğilimleri ve beklentileri
ile birlikte giderek büyüyen bir turizm pazarı haline gelmektedir. Turizm bölge algısını artırmak,
rekabet edebilirlik düzeyini yükseltmek, bölge ekonomisine katkı sağlamak, gelişmiş bir kültür bilinci
ile tüm kültürel değerleri geleceğe taşımak için kültür turizmi geliştirmek kalkınma için bir lokomotif
olma potansiyeline sahiptir.
Bu bağlamda kültür turizmi potansiyeline sahip bölgelerin yeni politikalar üretmeleri ve bu
politikaların etkin bir biçimde uygulanması için gayret göstermeleri önem arz etmektedir.
I.SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM VE BÖLGESEL
KALKINMA KAVRAMLARININ ANALİZİ
Dünyada son yüzyılda yaşanan hızlı nüfus artışı, baş döndürücü bir ivmeyle gelişen teknoloji,
sanayileşmenin meydana getirdiği olumsuzluklar, plansız yapılaşma ve kaynakların bilinçsiz kullanımı
sonucu çevre kaynaklı sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır. İnsanoğlunun sınırsız ihtiyaç ve
gereksinimleri, mevcut kaynakların kıtlığı gerçekliği, tüm dünyayı sürdürülebilirlik şartlarını
araştırmaya ve uygulamaya yönelik çalışmalara yönlendirmiştir.
357
Turizm potansiyeline sahip olan ve bunu turizm arzına dönüştürülebilen alanlarda turizm
faaliyetlerinin çevre ile olan ilişkisi ve etkileşimi ortaya çıkmaktadır. Turizm sektörü; döviz ve
istihdam yaratan özelliğiyle ekonomik çevre ile farklı kültürleri bir araya getirmesi, barışı sağlaması
ve dinlenme faaliyetinin gerçekleştirilmesini sağlaması açısından sosyo-kültürel çevre ile çevrenin
korunması ve turizm kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından fiziksel çevre ile iç içe bulunmaktadır.
Turizm faaliyetlerinin alandaki gelişimi sırasında, özellikle kitle turizminin bir sonucu olarak,
bilinçsiz ve plansız faaliyetler ile çevresel değerlerin bozulması, taşıma kapasitesi üzerine çıkılması
gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Turizmin olumsuz etkilerinden olan bu durum turizm alanlarının
telafisi mümkün olmayan hasarlarla karşı karşıya kalmalarına sebep olmaktadır. Bu olumsuzluklara bir
tepki ve alternatif olarak ortaya çıkan sürdürülebilir turizm kavramı; doğal, sosyal, kültürel ve
ekonomik kaynakların korunmasını ve devamlılığını gözeten; kaynakların değerlendirilmesi fırsatını
yaratan; bu kaynaklardan gelir elde edilmesini ve bu gelirin kaynağın ait olduğu yerde kullanılmasını
sağlayan bir turizm yaklaşımıdır.
Turizm potansiyeline sahip ve kalkınma hamlelerini gerçekleştirememiş bir alanda, turizm
sektörünün gelişimi sağlanarak, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kalkınma sağlanabilmektedir.
Turizm bölgelerarası dengesizliği gidermede, ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesinde, yoksulluk
ve kırsal göçün azaltılmasında, sosyal barışın ve adaletin sağlanmasında, kültürel zenginliğin
korunmasında ve yerel paydaşlarla eşgüdümlü hareket ederek, yerel kaynakların etkin kullanılmasında
büyük bir öneme sahiptir.
Kitlesel turizmin yıkıcı etkilerine karşı a lternatif olarak ortaya çıkmış turizm türlerinden biri
de kültür turizmidir. Kültür turizmine olan talep, turistlerin değişen seyahat eğilimleri ve beklentileri
ile birlikte giderek büyüyen bir turizm pazarı haline gelmektedir. Turizm bölge algısını artırmak,
rekabet edebilirlik düzeyini yükseltmek, bölge ekonomisine katkı sağlamak, gelişmiş bir kültür bilinci
ile tüm kültürel değerleri geleceğe taşımak için kültür turizmi geliştirmek kalkınma için bir lokomotif
olma potansiyeline sahiptir.
Bu bağlamda kültür turizmi potansiyeline sahip bölgelerin yeni politikalar üretmeleri ve bu
politikaların etkin bir biçimde uygulanması için gayret göstermeleri önem arz etmektedir.
I.SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM VE BÖLGESEL
KALKINMA KAVRAMLARININ ANALİZİ
Dünyada son yüzyılda yaşanan hızlı nüfus artışı, baş döndürücü bir ivmeyle gelişen teknoloji,
sanayileşmenin meydana getirdiği olumsuzluklar, plansız yapılaşma ve kaynakların bilinçsiz kullanımı
sonucu çevre kaynaklı sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır. İnsanoğlunun sınırsız ihtiyaç ve
gereksinimleri, mevcut kaynakların kıtlığı gerçekliği, tüm dünyayı sürdürülebilirlik şartlarını
araştırmaya ve uygulamaya yönelik çalışmalara yönlendirmiştir.
357