Page 477 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 477
ecek ve içecek hizmetlerinin değerlendirilmesi ile ilgili sonuçlara baktığımızda;
Bölgedeki konaklama işletmelerinde gelen konuklara sunulan yiyecek ve içeceklerin kalitesi
ile ilgili yapılan değerlendirmelerde istenilen düzeyde olmadığı ve yöresel yiyecek ve içeceklere daha
fazla yer verilmesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Çünkü konaklama işletmelerince gelen turistlerin,
yalnıza konaklama ve yeme içme ihtiyaçlarını standart ürünler ve hizmet kalitesi ile karşılama
düşüncesi olmamalı aynı zamanda yörenin tüm kültürel değerlerini görme, tatma ve deneyimleme
şansının verilmesi olarak düşünülmelidir. Bu başarıldığında gelen turistlerin memnuniyeti sağlanmış
olacağı gibi acentalar ile de dengeli ve uzun yıllar sürecek bir iş ilişkisi devam ettirilmiş olacaktır.
Personel kalitesinin değerlendirilmesi ile ilgili sonuçlara baktığımızda ise;
-Bölgedeki konaklama işletmelerinde çalışan personelin başta yabancı dil düzeyi olmak
mesleki bilgi ve görgülerinin turizm sektörünün gereklerini karşılamaktan uzak olduğu görülmektedir.
Turizm işletmelerine gelen misafirlerin beklentilerinin karşılanarak memnuniyetlerinin
karşılanabilmesi için eleman seçiminde turizm mesleki eğitimine sahip olan personelin istihdam
edilmeleri ve var olan çalışanlarında sezonun düşük olduğu dönemlerde hizmet içi eğitime alınmaları
gerekmektedir.
Sonuç olarak Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunan konaklama işletmelerinin ve sundukları
hizmetlerin tur rehberlerince değerlendirilmesine baktığımızda, bölgedeki konaklama işletmelerin
genellikle küçük işletmeler olduğu, aile işletmeleri ağırlıklı oldukları ve nedeniyle aile üyelerince
yönetildikleri ortaya çıkmıştır. Yine bu işletmelerin işgören istihdam politikalarında, profesyonel
yönetici çalıştırmadıkları, nitelikli eleman istihdam etmedikleri ve işbaşı fazla önemin verilmediği de
söylenebilir. Bu işletmelerin hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti açısından kendilerini yeterince
değerlendirmedikleri hizmet kalitesi açısından dikkate alınması gereken temel konular arasındadır.
Ayrıca seyahat acentalarının da, bölgedeki yetersiz konaklama kapasitesi nedeniyle konaklama
işletmelerine bağımlı olmaları ve ortaya çıkan hizmet düzeyi ile ilgili sorunlar karşısında yaptırımlarda
bulunamamaları da, hizmet kalitesinin ve veriminin düşmesine yol açmaktadır. Bu nedenle sözü edilen
bütün sorunların aşılabilmesi için yerel kimliği ve kültürü bırakmadan sürdürülecek olan yatırım
planlama, inşaat ve çalışma sürecinde başta Kültür ve Turizm İl Müdürlükleri olmak üzere, seyahat
acentaları ve tur operatörleri, tur rehberleri ve müşterilerden gelecek öneri, istek ve şikayetlerin
titizlikle dikkate alınması ve bunların iyileştirilmesine yönelik düzenlemelerin yapılması bölge turizmi
başta olmak üzere ülke turizmi açısından da oldukça önemlidir.
KAYNAKÇA
AHİPAŞAOĞLU, Süavi; (1997), Seyahat İşletmelerinde Tur Planlaması Yönetimi ve
Rehberliğin Meslek Olarak Seçilmesinin Nedenleri Üzerine Bir Uygulama, Varol Matbaası,
Ankara.
463
Bölgedeki konaklama işletmelerinde gelen konuklara sunulan yiyecek ve içeceklerin kalitesi
ile ilgili yapılan değerlendirmelerde istenilen düzeyde olmadığı ve yöresel yiyecek ve içeceklere daha
fazla yer verilmesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Çünkü konaklama işletmelerince gelen turistlerin,
yalnıza konaklama ve yeme içme ihtiyaçlarını standart ürünler ve hizmet kalitesi ile karşılama
düşüncesi olmamalı aynı zamanda yörenin tüm kültürel değerlerini görme, tatma ve deneyimleme
şansının verilmesi olarak düşünülmelidir. Bu başarıldığında gelen turistlerin memnuniyeti sağlanmış
olacağı gibi acentalar ile de dengeli ve uzun yıllar sürecek bir iş ilişkisi devam ettirilmiş olacaktır.
Personel kalitesinin değerlendirilmesi ile ilgili sonuçlara baktığımızda ise;
-Bölgedeki konaklama işletmelerinde çalışan personelin başta yabancı dil düzeyi olmak
mesleki bilgi ve görgülerinin turizm sektörünün gereklerini karşılamaktan uzak olduğu görülmektedir.
Turizm işletmelerine gelen misafirlerin beklentilerinin karşılanarak memnuniyetlerinin
karşılanabilmesi için eleman seçiminde turizm mesleki eğitimine sahip olan personelin istihdam
edilmeleri ve var olan çalışanlarında sezonun düşük olduğu dönemlerde hizmet içi eğitime alınmaları
gerekmektedir.
Sonuç olarak Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunan konaklama işletmelerinin ve sundukları
hizmetlerin tur rehberlerince değerlendirilmesine baktığımızda, bölgedeki konaklama işletmelerin
genellikle küçük işletmeler olduğu, aile işletmeleri ağırlıklı oldukları ve nedeniyle aile üyelerince
yönetildikleri ortaya çıkmıştır. Yine bu işletmelerin işgören istihdam politikalarında, profesyonel
yönetici çalıştırmadıkları, nitelikli eleman istihdam etmedikleri ve işbaşı fazla önemin verilmediği de
söylenebilir. Bu işletmelerin hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti açısından kendilerini yeterince
değerlendirmedikleri hizmet kalitesi açısından dikkate alınması gereken temel konular arasındadır.
Ayrıca seyahat acentalarının da, bölgedeki yetersiz konaklama kapasitesi nedeniyle konaklama
işletmelerine bağımlı olmaları ve ortaya çıkan hizmet düzeyi ile ilgili sorunlar karşısında yaptırımlarda
bulunamamaları da, hizmet kalitesinin ve veriminin düşmesine yol açmaktadır. Bu nedenle sözü edilen
bütün sorunların aşılabilmesi için yerel kimliği ve kültürü bırakmadan sürdürülecek olan yatırım
planlama, inşaat ve çalışma sürecinde başta Kültür ve Turizm İl Müdürlükleri olmak üzere, seyahat
acentaları ve tur operatörleri, tur rehberleri ve müşterilerden gelecek öneri, istek ve şikayetlerin
titizlikle dikkate alınması ve bunların iyileştirilmesine yönelik düzenlemelerin yapılması bölge turizmi
başta olmak üzere ülke turizmi açısından da oldukça önemlidir.
KAYNAKÇA
AHİPAŞAOĞLU, Süavi; (1997), Seyahat İşletmelerinde Tur Planlaması Yönetimi ve
Rehberliğin Meslek Olarak Seçilmesinin Nedenleri Üzerine Bir Uygulama, Varol Matbaası,
Ankara.
463