Page 695 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 695
nında uzman özel bakım personelleri (özellikle fiziksel engelli ve ağır bakım gerektiren engelliler
için) istihdam edilmektedir (www.break-charity.org/).

Bu merkezlerde dezavantajlı gruplar için indirimli tatil kampanyaları tertip edilmektedir.
Sosyal turizmden ortaya çıkan maliyetlerin yarısını söz konusu gruplar; diğer yarısını da yardım
toplama yöntemiyle örgüt karşılamaktadır. İngiltere’deki bir diğer kuruluş da bu kuruluşların en
büyüğü olan Family Holiday Association (aile tatil birliği)dir (Flanders Belgium Tourism Notebook,

2009: 80).
Ülkedeki maddi imkânsızlıkları olan çocuklar ve aileleri için erişemedikleri tatil ve diğer

rekreasyonel aktivitelere erişme imkânı sağlamak amacını taşımaktadır. Birliğin ailelere sağladığı
olanaklar; konaklama, eğlence biletleri ve tatil sağlık sigortasıdır. Aileler üç, dört veya yedi gecelik
kendin pişir kendin ye şeklindeki karavan tatillerine gitmekte; gidecekleri yerleri ve tarihleri kendileri
belirlemektedir (Joldesma, 2012: 48-49). Birliğin finansal kaynağı şirketlerden, bireylerden,
vakıflardan ve yerel gruplardan toplanan bağışlara dayanmaktadır.

Avrupa genelinde uygulanan bir sosyal turizm projesi de “Herkes İçin Turizm” anlamına gelen
ve üç yıllık bir dönemi kapsayan Calypso Projesi’dir. Proje dört temel grubu hedeflemektedir. Bu
gruplar; yaşlılar, 18-30 yaş aralığındaki gençler, engelliler ve düşük gelirli ailelerdir. Projeye dahil
ülkeler arası turist değişimi, programın ana temasını oluşturmaktadır. Program, özellikle ölü sezon
dönemlerinde, bu dört hedef kitle için, yurt dışı tatil imkânlarını arttırmayı ve böylece bu grupların
yeni kültürlerle tanışmasını ve kendilerini Avrupa vatandaşı hissetmelerini sağlamayı amaçlamaktadır.

Calypso’nun başladığı 2009 ve 2010 yılları arasındaki iki yıllık dönemde, 21 Avrupa ülkesi
sosyal turizmde yer almıştır (Calypso, 2011: 2-3). Avrupa’da ekonomik büyüme yaratmak, sezona
bağlılığı azaltmak, turizm sektöründe daha iyi ve kalıcı istihdam yaratmak, programın ekonomik
amaçları arasındadır (Minnaert vd., 2011: 411).

Bahsi geçen uygulamalar dışında Almanya, Danimarka, Malta, Belçika, İngiltere, Fransa,
İrlanda, Polonya, Kosova ve Makedonya’da yaşlılara, çocuk ve gençlere yönelik bir çok sosyal turizm
projesine rastlamak mümkündür (Bıçkı vd., 2013: 58-63).

E.Ö.Demir (2012) Türkiye’de sosyal turizmin 1960 yılında ücretli yıllık izin hakkının
yürürlüğe girmesiyle başladığı söylenebileceğini belirtmektedir. Oysa Avrupa’nın aksine; Türkiye’de
“izin” dendiği zaman akla 2000’lerin başlarına kadar evde tadilat yapma ya da ek gelir elde etmek için
memlekette zirai faaliyette bulunma fırsatı akla gelmekteydi. Bu anlayış ülkemizin düşük gelir
grupları için hala geçerliliğini korumaktadır diyebiliriz.

Türkiye’de turizm, köy nüfusunun ağırlıklı olduğu 1970’li yılların sonlarına kadar deniz, kum,
güneş içerikli lüks bir tüketim olarak algılanmış, eko turizm ise zaten kendilerinin yaşadığı alanları
kapsadığı için bu tür faaliyetlerin dışında kalmaları söz konusu olmuştur. 2000’li yıllarda bu tablo
değişmeye başlamış, kentli nüfus kırsal nüfusu aşarak %80’lere ulaşmıştır. Günümüzde kalabalık ve
yoğun şehir yaşamı, gelir düzeyinin yükselmesi, turizmi hem çeşitlendirmiş hem de lüks bir tüketim
olmaktan çıkarıp temel ihtiyaç haline getirmiştir. Bu dönemde turizm neredeyse zorunlu ihtiyaç halini

681
   690   691   692   693   694   695   696   697   698   699   700