Page 175 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 175
Ģı durumlardır. Ayrıca kokartsız rehber çalıĢtırma, kaçak rehber çalıĢtırma gibi durumlar da
görülmektedir (Güçlü ve Kozak 2006: 93; Akyol, 2010: 48).
SONUÇ
Turizmde iĢ, ahlak ve çevre iliĢkili etik konulu teorik ve ampirik çalıĢmalar 1993 yılından
itibaren görülmektedir. 1999-2001 yılları arasında resmi olarak küresel etik ilkeleri oluĢturulup kabul
edilmiĢtir. Bu ilkelerde, ideal olan (olması beklenen) ele alınmıĢ; ancak uygulamalarda çalıĢanların
etik dıĢı fikir ve eylemlerde olduğu, yapılmıĢ ampirik araĢtırmalarda ortaya konulmuĢtur. Netice
olarak, turizmin küresel etik ilkeleri; turizmin sürdürülebilir geliĢimine, kaynakların korunmasına,
turistin ihtiyaçları noktasında tatmin edilmesine ve yerel ekonominin baĢarısına vurgu yapmaktadır.
Sürdürülebilir turizmin, sürdürülebilir olmayan turizme göre, uzun vadeli ve kaliteye yönelik olması,
yerel halka ve yerel kültüre karĢı saygılı ve duyarlı olması ve tekrar eden ziyaretçi temelinde olması
etik ilkelerin sürdürülebilir turizm için önemli bir konu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda
turizmde tüm paydaĢların birbirlerine karĢı görev ve sorumlulukları bulunmakta ve turizm etik ilkeleri
temelinde tüm taraflar arasında hoĢgörü ve memnuniyetin sağlanması gerekmektedir. Nitekim
turizmde etik ilkeler, paydaĢların tutum ve davranıĢları noktasında bir konsensüsün sağlanmasını
mümkün kılmaktadır. Bu ilkeler, hem turistin haklarını gözetmekte hem de ev sahibi toplumun sosyo-
kültürel ve sosyo-ekonomik haklarını dikkate almaktadır.
Turistin, geçmiĢ dönemlere kıyasla, eğitim ve kültürün artması sonucu turist tipi ve turizm
çeĢitleri de giderek çeĢitlenmiĢtir. Turistin dinlenme ve eğlence dıĢında ürün ve hizmetlerin
nitelikliliğine de dikkat etmesi, turizm uygulamalarında tüm tarafların etik ilkeler çerçevesinde hareket
etmesini zorunlu kılmaktadır. Nitekim turiste karĢı gösterilecek etik uygulamalar çerçevesindeki
hizmetler, turistin destinasyondan memnun ayrılmasına imkân vermektedir. Ancak gerek kıyı
destinasyonlarındaki turizm iĢletmelerinde gerekse alternatif turizm çeĢitlerinin olduğu kırsal
alanlardaki iĢletmelerde etik dıĢı eylemler görülebilmektedir (Tütüncü ve Demir, 2003; Karayiğit,
2004; Güçlü ve Kozak, 2006; MenekĢe, 2007; Akyol, 2010; Bahadır, 2010; Bilgen, 2014). Özellikle
alternatif turizm çeĢitliliğinin olduğu kırsal alanlardaki konak otel, pansiyon ve cafe gibi konaklama ve
eğlenceye dönük iĢletmelerin aile iĢletmeciliği Ģeklinde yapılması, eğitim seviyesinin düĢük olması ve
turizm konusunda nitelikli olmamaları (Somuncu, 1997; Somuncu ve Yılmaz, 2006; Somuncu vd.,
2012), etik dıĢı uygulamaların görülebilme olasılığını yükseltmektedir. Aile iĢletmelerinde turistin
uygun olmayan kıyafetle karĢılanması ya da sarhoĢ olarak resepsiyonda durulması, menü için belirli
bir programın olmaması etiksel açıdan uygun olmamaktadır. Bu durum turistin iĢletme ve destinasyon
algısında olumsuz izlenimler oluĢturabilmektedir.
Turizmde etik ilkelerin uygulanması sadece mikro ölçekte (otel iĢletmeciliği, tur operatörlüğü
vb.) değil, aynı zamanda makro ölçekli olan turizm planlama ve yönetiminde de olmalıdır. Bu
doğrultuda, turizm bölgeleri için oluĢturulacak ulusal ve yerel politika ve planların etik ilkeler
161
görülmektedir (Güçlü ve Kozak 2006: 93; Akyol, 2010: 48).
SONUÇ
Turizmde iĢ, ahlak ve çevre iliĢkili etik konulu teorik ve ampirik çalıĢmalar 1993 yılından
itibaren görülmektedir. 1999-2001 yılları arasında resmi olarak küresel etik ilkeleri oluĢturulup kabul
edilmiĢtir. Bu ilkelerde, ideal olan (olması beklenen) ele alınmıĢ; ancak uygulamalarda çalıĢanların
etik dıĢı fikir ve eylemlerde olduğu, yapılmıĢ ampirik araĢtırmalarda ortaya konulmuĢtur. Netice
olarak, turizmin küresel etik ilkeleri; turizmin sürdürülebilir geliĢimine, kaynakların korunmasına,
turistin ihtiyaçları noktasında tatmin edilmesine ve yerel ekonominin baĢarısına vurgu yapmaktadır.
Sürdürülebilir turizmin, sürdürülebilir olmayan turizme göre, uzun vadeli ve kaliteye yönelik olması,
yerel halka ve yerel kültüre karĢı saygılı ve duyarlı olması ve tekrar eden ziyaretçi temelinde olması
etik ilkelerin sürdürülebilir turizm için önemli bir konu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda
turizmde tüm paydaĢların birbirlerine karĢı görev ve sorumlulukları bulunmakta ve turizm etik ilkeleri
temelinde tüm taraflar arasında hoĢgörü ve memnuniyetin sağlanması gerekmektedir. Nitekim
turizmde etik ilkeler, paydaĢların tutum ve davranıĢları noktasında bir konsensüsün sağlanmasını
mümkün kılmaktadır. Bu ilkeler, hem turistin haklarını gözetmekte hem de ev sahibi toplumun sosyo-
kültürel ve sosyo-ekonomik haklarını dikkate almaktadır.
Turistin, geçmiĢ dönemlere kıyasla, eğitim ve kültürün artması sonucu turist tipi ve turizm
çeĢitleri de giderek çeĢitlenmiĢtir. Turistin dinlenme ve eğlence dıĢında ürün ve hizmetlerin
nitelikliliğine de dikkat etmesi, turizm uygulamalarında tüm tarafların etik ilkeler çerçevesinde hareket
etmesini zorunlu kılmaktadır. Nitekim turiste karĢı gösterilecek etik uygulamalar çerçevesindeki
hizmetler, turistin destinasyondan memnun ayrılmasına imkân vermektedir. Ancak gerek kıyı
destinasyonlarındaki turizm iĢletmelerinde gerekse alternatif turizm çeĢitlerinin olduğu kırsal
alanlardaki iĢletmelerde etik dıĢı eylemler görülebilmektedir (Tütüncü ve Demir, 2003; Karayiğit,
2004; Güçlü ve Kozak, 2006; MenekĢe, 2007; Akyol, 2010; Bahadır, 2010; Bilgen, 2014). Özellikle
alternatif turizm çeĢitliliğinin olduğu kırsal alanlardaki konak otel, pansiyon ve cafe gibi konaklama ve
eğlenceye dönük iĢletmelerin aile iĢletmeciliği Ģeklinde yapılması, eğitim seviyesinin düĢük olması ve
turizm konusunda nitelikli olmamaları (Somuncu, 1997; Somuncu ve Yılmaz, 2006; Somuncu vd.,
2012), etik dıĢı uygulamaların görülebilme olasılığını yükseltmektedir. Aile iĢletmelerinde turistin
uygun olmayan kıyafetle karĢılanması ya da sarhoĢ olarak resepsiyonda durulması, menü için belirli
bir programın olmaması etiksel açıdan uygun olmamaktadır. Bu durum turistin iĢletme ve destinasyon
algısında olumsuz izlenimler oluĢturabilmektedir.
Turizmde etik ilkelerin uygulanması sadece mikro ölçekte (otel iĢletmeciliği, tur operatörlüğü
vb.) değil, aynı zamanda makro ölçekli olan turizm planlama ve yönetiminde de olmalıdır. Bu
doğrultuda, turizm bölgeleri için oluĢturulacak ulusal ve yerel politika ve planların etik ilkeler
161