Page 170 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 170
RİŞ
Turizmin çevreyle daha uyumlu olması için, turizmde yerel halkın sosyo kültürel değerlerine

saygı duyulması ve elde edilen gelirlerin yerel halk tarafından paylaĢılması için son dönemlerde yeni
çözüm yolları aranmaktadır (Gunn ve Var, 2002: 97). Ayrıca çeĢitli platformlarda daha sürdürülebilir
turizm Ģekilleri alternatif olarak ortaya koyulmaktadır (Gunn ve Var, 2002: 97; Mowforth ve Munt,
1998, Aslan ve Kozak, 2006: 50). Bu doğrultuda, turizmden daha fazla gelir elde edebilmeyi
hedefleyen ülkeler, rekabet edilebilirliği maksimum düzeye yükseltmeye çalıĢmaktadırlar; fakat etkili
bir rekabet ancak ziyaretçilerin algılamasının ve tatminin analiz edilmesi, sonuca göre de ziyaretçilerin
gönlünde olumlu etki bırakacak uygulamaların yapılması ile mümkündür (Çakmak ve Kök, 2012: 81).
Turistin tatmin olmasında ve turizm faaliyetlerinin etkinliğinde, yöre halkı ve turistin olumlu
etkileĢimi önemlidir. Bunun sağlanabilmesi ise, doğru ve güvenilir hizmet anlayıĢı, turistleri
aldatmamak, dürüst olmak ve ahlak kuralları çerçevesinde hizmet sunmakla mümkündür. Bu
bağlamda, turizm gibi ekonomik, doğal ve toplumsal yönü bulunan ve insan odaklı bir etkinliğin etik
ilkeler ve standartlarla beslenmesi kaçınılmazdır (Bahadır, 2010: 50-51).

Ahlak, mutlak olarak iyi olduğu düĢünülen ya da belli bir yaĢam anlayıĢından kaynaklanan
davranıĢ kuralları olup, kültürel değerler ve ideallerle ilgili doğruları, yanlıĢları, bunlara uygun olarak
nasıl davranılması gerektiğini ortaya koyan toplumda kabul görmüĢ yazılı olmayan kurallardır
(Cevizci, 1997; Aydın, 2001; Akoğlan-Kozak ve Güçlü-Nergiz, 2014: 33). Etik ise, daha soyut
kavramlara dayalı ve bu kavramlardan ne anlaĢılması gerektiğini tanımlayan yazılı kurallar olarak
tanımlanabilir. Her iki kavramın bireyler arasındaki iliĢkiyi düzenleyen davranıĢ kuralları olması ortak
yönünü oluĢturmaktadır (Aydın, 2001). Etik kavramı daha çok kural ve politikalara dayalı davranıĢlar
iken, ahlak kavramı duygusal ve değerlerle ilgili anlamlar bütünüdür (Akoğlan-Kozak ve Güçlü-
Nergiz, 2014: 34-35).

Bilimsel olarak ele alınan etik kavramı, daha çok mevcut durum üzerine yoğunlaĢan ve safları
netleĢtirmeyi arzulayan “betimleyici etik”; iyinin ne olduğunu, nasıl elde edilebileceğini tanımlamak
isteyen ve kurallar geliĢtiren “normatif etik”; ve kural kaide koymak yerine durumun analizini yapan
“metaetik” baĢlıkları altında incelenmektedir (Uzun, 2013: 6). Temel etik ilkeleri; doğruluk,
dürüstlük, sözünde durmak, sadakat, adalet, baĢkaların yardım etmek ve saygı göstermek, vatandaĢlık
sorumluluğuna sahip olmak, mükemmeliyeti aramak ve sorumluluk olarak ifade edilebilir. Etik dışı
davranışlar ise; ayrımcılık, kayırma, rüĢvet, ihmal, bencillik, yolsuzluk, hakaret ve küfür, cinsel taciz,
kötü alıĢkanlıklar olarak sınıflandırılabilir. (MenekĢe, 2007: 23,120). Etik türleri ise; bireysel etik,
örgütsel etik, yönetsel etik, iĢ etiği, iĢletme etiği ve meslek etiği olarak kategorize edilmektedir
(Akyol, 2010: 11). Turistik etik kurallar ise: Kötü olmamak/iyi olmak, zarar vermemek/zararı
önlemek, gizlilik-mahremiyet, mülkiyet hakları, yaĢamın kutsallığı/değeri, insanlara saygı-dürüstlük,
adalet/eĢitlik/özgürlük ve sözünde durmak/bağlılıktır (Bahadır, 2010: 36).

156
   165   166   167   168   169   170   171   172   173   174   175