Page 654 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 654
de edilmektedir. Sürdürülebilirlik, sosyal ve kültürel boyutta ele alındığında ise insan sağlığını,
konforunu sağlayan ve sosyal, kültürel değerlerin gelecek kuşakların aktarılması olarak ifade edilebilir
(Dikmen ve Özçetin, 2012: 34). Ekonomik anlamda sürdürülebilirlik “bugünün insan ihtiyaçlarını
gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini feda etmeden karşılanabilmesi” olarak
tanımlanmaktadır (UN, 1987: 43). Bu anlamda sürdürülebilirlik kavramının tanımlarının sınırlı
olmadığını yaşamsal faaliyetlerle ilgili pek çok konuyla bir arada kullanılıp çeşitli anlamlar
yüklenebildiğini söyleyebiliriz. Ancak yapılan veya yapılacak bu kavramsallaştırmaların temel
noktasının günümüzdeki biçiminin gelecekte de devam edebilmesi veya süreklilik arz edebilmesi
olduğunu söyleyebiliriz. Sürdürülebilirliği yöresel yiyecekler ve turizm bağlamında düşünüldüğünde
karşımıza ekonomik, çevresel ve sosyo-kültürel olmak üzere üç temel boyut çıkmaktadır.

II.A. Yöresel Yiyecekler ve Ekonomik Sürdürülebilirlik
Yöresel yiyecekler, turizm ve tarım arasında endüstriyel yiyecek üretim sistemleri, kitle
turizmi ve konvansiyonel tarımın uygulamalarının aksine simbiyotik bir ilişki olduğu söylenebilir.
Birbirini destekleyen bu üç alanda yaşanan gelişmelerin diğerlerini de olumlu yönde etkilemektedir.
Yöreye özgü lezzetler destinasyonlara değer katarak turistler açısından yeni bir çekicilik unsuru
oluşturmakta, bu durum turizm talebini artırmaktadır. Artan turist sayısı yöresel yiyeceklere olan talebi
yükseltmekte ve yöresel yiyecek üretiminde bölgenin tarımsal ürünleri kullanılarak yöre tarımına
destek sağlanmaktadır.
Sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı destekleyen yöresel yemekler, turizm ve tarım arasındaki
bu ilişkiler bütünü çeşitli ülkeler tarafından programlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Şili’de Tarımsal
Kalkınma Kurumu (INDAP) tarafından geleneksel kültürleri ve yöresel mutfakları koruma odaklı
kırsal alanlarda kalkınmayı destekleyen birçok program yürütülmektedir. Bunlardan biri küçük çiftçi
programıdır. Mapuche bölgesinin kadınlarının katılımıyla oluşan bu program 1998 yılından beri her
yıl düzenlenen “Expo Mundo Rural” isimli etkinlikte 130 yerel işletme bir araya gelerek 2300’den
fazla yöresel ürünü yaklaşık 150 bin ziyaretçiye satmaktadır. Kırsal turizmi ve yöresel mutfakları
merkezinde bir diğer programda ise barındırmakta küçük işletmeler adına yöresel ürünlerin markalama
çalışmalarını yürüterek kırsal kalkınmayı hızlandırmaya çalışmaktadır (Schlüter, 2012: 96).
Günümüzün çoğu yöresel yiyecek sistemleri genellikle bilinçli bir şekilde oluşturulmuş, yakın
üretici-tüketici ilişkisine sahip yöresel üreticileri, işleme tesislerini ve dağıtım ağlarını içermektedir.
Bu sistemlerde elde edilen gelirin ulusal veya uluslararası işletmeler vasıtasıyla bölgeden çıkması
engellenerek yöre ekonomisine en üst düzeyde fayda sağlaması amaçlanmaktadır. Yöresel yiyecek
üretimi ile tarım sektörünün güçlenerek istihdam yaratması, bölgeye gelir ve vergi bırakması ve yeni
yatırımlar yaparak ekonomik sürdürülebilirlik sağlanması daha olanaklı hale gelmektedir (Hall ve
Wilson, http://canterbury-nz.academia.edu, 2014). Yöresel yiyeceklerin kullanımıyla belirli bir
yörenin elde edebileceği temel ekonomik kazanımlar aşağıda sıralanmaktadır. Buna göre (Yurtseven,

vd. 2010, 59).
640
   649   650   651   652   653   654   655   656   657   658   659