Page 609 - Stk 2015 Bildiriler E-Kitap
P. 609
cılığı ile çalıĢtırılması, katılımcıların belirttikleri ruhsatsız iĢletmeler sorununun da
çözülebilmesine katkı sağlayacaktır.
Talep yönlü sorunlardan ikincisi turist profilinden kaynaklanan sorunlar olarak tespit
edilmiĢtir. GörüĢme bulgularına göre, iĢletme sahipleri, turistlerin genel olarak yöresel yemeklere
ilgi duyduklarını ifade etmektedirler. Ancak ilgi duyulan yemekler, Ayder‟in yöresel yemekleri
değil, Karadeniz Bölgesi‟nin en bilinen yemekleridir. Bu noktadan hareketle, bölgeye giden
turistlerin Karadeniz ile ilgili en çok bilinen yemekler dıĢında yöresel yemekler hakkında bilgi
sahibi olmadıkları, en azından bu tür yemekleri talep etmedikleri sonucu çıkmaktadır. Karadeniz
turuna çıkan yerli turist profilinin araĢtırıldığı bir çalıĢmada (ÇokiĢler ve Türker, 2015: 46)
Karadeniz Bölgesi‟nin tercih edilme nedenleri arasında „fiyat‟ %93,6‟lık oranla ilk sırada yer
alırken, „kültür‟ %3,3‟lük oranla yedinci ve son sırada yer almıĢtır. Bu oranlar yukardaki yorumu
destekler niteliktedir. Bilindiği üzere, kültürel amaçlarla seyahat eden turistler, kültürel değerlere
daha fazla para harcama eğilimdedir (Richards, 1996: 52). Bu veriler ıĢığında, Ayder yöresinde
mutfak kültürünün turizmde etkin kullanımının önündeki bir engelin de, bölgeyi ziyaret eden turist
profilinin düĢük beklentilerinden kaynaklandığı öne sürülebilir.
Turist profilinin araĢtırma konusu üzerindeki bir diğer etkisi, farklı damak tadına sahip
turistlerin turistik ürün olarak sunulan yiyecekleri etkileme gücünde görülmüĢtür. GörüĢme
sonuçlarına göre, Ortadoğu ülkeleri ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nden Ayder‟e giden turistler,
bölgenin yöresel yemeklerini kendi damak tatlarına uygun bulmamakta ve alıĢık oldukları
yiyecekleri aramaktadırlar. Bu durum, yörenin kültüründe önemli bir yer tutmayan et yemeklerinin
açık arayla menülerde en çok yer verilen yiyecek türü olması sonucunu doğurmaktadır. „Karides‟
ve „ahtapot‟ gibi deniz ürünlerinin menülerde yer alması da aynı durumla açıklanabilir. Bu tarz
değiĢimler turizmin değiĢtirici/olumsuz etkilerine örnektir.
Yukarda bahsedilen değiĢimler bir ölçüye kadar kaçınılmazdır. Dikkat edilmesi gereken, bu
değiĢimlerin yozlaĢmaya dönüĢmemesi olmalıdır. Yöresel yiyecekleri beğenmeyenler ve alıĢtıkları
tatları arayan kiĢilere hitap eden yiyecekler de menülerde yer almaya baĢlamıĢtır. Damak tatlarına
uymayan turistler ya da hamburger ve patates kızartmasına neredeyse bağımlı hale gelmiĢ gençler
için yöresel yemekler yerine menülerde yer bulmaya baĢlayan yiyecekler, uzun vadede ortaya
çıkabilecek bazı sorunların habercisi olarak değerlendirilebilir.
Menülerin incelenmesi ile turizmin canlandırıcı/olumlu etkisi için de örnekler bulmak
mümkündür. Eskiden sadece düğünlerde yapılan, bu nedenle de „gelin ketesi‟ olarak adlandırılan
yiyecek, artık her gün yapılmaya baĢlanmıĢtır. Böylece artık unutulmaya baĢlamıĢ bir kültürel
değer, yeniden canlanma eğilimi göstermektedir. Görüldüğü üzere, turizmin olumlu ve olumsuz
etkileri aynı anda ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, konuyla ilgili tüm paydaĢlara düĢen görev,
geçmiĢte yaĢanan hatalardan ders çıkararak planlı ve bilinçli bir turizm anlayıĢının bölgede
595
çözülebilmesine katkı sağlayacaktır.
Talep yönlü sorunlardan ikincisi turist profilinden kaynaklanan sorunlar olarak tespit
edilmiĢtir. GörüĢme bulgularına göre, iĢletme sahipleri, turistlerin genel olarak yöresel yemeklere
ilgi duyduklarını ifade etmektedirler. Ancak ilgi duyulan yemekler, Ayder‟in yöresel yemekleri
değil, Karadeniz Bölgesi‟nin en bilinen yemekleridir. Bu noktadan hareketle, bölgeye giden
turistlerin Karadeniz ile ilgili en çok bilinen yemekler dıĢında yöresel yemekler hakkında bilgi
sahibi olmadıkları, en azından bu tür yemekleri talep etmedikleri sonucu çıkmaktadır. Karadeniz
turuna çıkan yerli turist profilinin araĢtırıldığı bir çalıĢmada (ÇokiĢler ve Türker, 2015: 46)
Karadeniz Bölgesi‟nin tercih edilme nedenleri arasında „fiyat‟ %93,6‟lık oranla ilk sırada yer
alırken, „kültür‟ %3,3‟lük oranla yedinci ve son sırada yer almıĢtır. Bu oranlar yukardaki yorumu
destekler niteliktedir. Bilindiği üzere, kültürel amaçlarla seyahat eden turistler, kültürel değerlere
daha fazla para harcama eğilimdedir (Richards, 1996: 52). Bu veriler ıĢığında, Ayder yöresinde
mutfak kültürünün turizmde etkin kullanımının önündeki bir engelin de, bölgeyi ziyaret eden turist
profilinin düĢük beklentilerinden kaynaklandığı öne sürülebilir.
Turist profilinin araĢtırma konusu üzerindeki bir diğer etkisi, farklı damak tadına sahip
turistlerin turistik ürün olarak sunulan yiyecekleri etkileme gücünde görülmüĢtür. GörüĢme
sonuçlarına göre, Ortadoğu ülkeleri ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nden Ayder‟e giden turistler,
bölgenin yöresel yemeklerini kendi damak tatlarına uygun bulmamakta ve alıĢık oldukları
yiyecekleri aramaktadırlar. Bu durum, yörenin kültüründe önemli bir yer tutmayan et yemeklerinin
açık arayla menülerde en çok yer verilen yiyecek türü olması sonucunu doğurmaktadır. „Karides‟
ve „ahtapot‟ gibi deniz ürünlerinin menülerde yer alması da aynı durumla açıklanabilir. Bu tarz
değiĢimler turizmin değiĢtirici/olumsuz etkilerine örnektir.
Yukarda bahsedilen değiĢimler bir ölçüye kadar kaçınılmazdır. Dikkat edilmesi gereken, bu
değiĢimlerin yozlaĢmaya dönüĢmemesi olmalıdır. Yöresel yiyecekleri beğenmeyenler ve alıĢtıkları
tatları arayan kiĢilere hitap eden yiyecekler de menülerde yer almaya baĢlamıĢtır. Damak tatlarına
uymayan turistler ya da hamburger ve patates kızartmasına neredeyse bağımlı hale gelmiĢ gençler
için yöresel yemekler yerine menülerde yer bulmaya baĢlayan yiyecekler, uzun vadede ortaya
çıkabilecek bazı sorunların habercisi olarak değerlendirilebilir.
Menülerin incelenmesi ile turizmin canlandırıcı/olumlu etkisi için de örnekler bulmak
mümkündür. Eskiden sadece düğünlerde yapılan, bu nedenle de „gelin ketesi‟ olarak adlandırılan
yiyecek, artık her gün yapılmaya baĢlanmıĢtır. Böylece artık unutulmaya baĢlamıĢ bir kültürel
değer, yeniden canlanma eğilimi göstermektedir. Görüldüğü üzere, turizmin olumlu ve olumsuz
etkileri aynı anda ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, konuyla ilgili tüm paydaĢlara düĢen görev,
geçmiĢte yaĢanan hatalardan ders çıkararak planlı ve bilinçli bir turizm anlayıĢının bölgede
595